“Soruşturma genişletilmeli, sorumlular tutuklanmalı!”

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Amasra’da yaşanan maden katliamına ilişkin yayınladığı 2. Gözlem Raporu’nda soruşturmanın genişletilmesi gerektiğine dikkat çekerek gerçek sorumluların tutuklanmasını talep etti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Ekim 2022
  • 15:30

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’nde yaşanan katliama ilişkin 2. Gözlem Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı. 

Raporda, ÇHD’li avukatların katliamın yaşandığı günden itibaren gerçek sorumluların tespiti için sahada inceleme yaptığı bilgisine yer verildi. Bu çaba sonucu 27 Ekim’de içinde müessese müdürünün de bulunduğu 25 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği belirtildi.

“Yanıltıcı beyanlar tespit edildi”

18 ve 19 Ekim’de gerçekleşen keşif çalışmalarında müessese çalışanlarının patlamanın nedeni olarak “işçi hatası” yönünde beyan verdiğine, ancak bunun yanıltıcı olduğuna dikkat çeken raporun devamında şu tespitlere yer verildi: 

“Müessese çalışanları tarafından patlamanın nedeninin özetle; -320 kalın damar kotunda ilerleme sağlamak için yapılan dinamit patlatması sırasında işçi hatasından kaynaklı olduğu ifade edilmiştir. Müessesede görevli mühendislerin keşfin ilerleyen aşamalarında verdikleri; havalandırma değerleri, sensör yerleri ve isimlendirmeleri konusundaki bilgilerin de gerçekle uyuşmadığı görülmüştür. Yanıltıcı bu beyanların bir kısmı keşif esnasında tarafımızca tespit edilerek tutanak altına alınması sağlanmıştır. 

Ölü muayene tutanakları, tanık ve müşteki beyanları, keşif gözlemlerimiz bir arada değerlendirildiğinde keşif sırasında verilen bilgilerin tamamen gerçek dışı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Patlama sonucu hayatını kaybeden ve yaralanan işçilerin ölü muayene tutanaklarında genel beden travmasına bağlı kırıklar, künt kafa travması, yanık ve karbonmonoksit zehirlenmesi ölüm nedenleri olarak tespit edilmiştir. Tespit edilen ölüm nedenleri, tanık beyanları ve hayatını kaybedenlerin ocak içinde bulundukları yerler bir arada değerlendirildiğinde patlamanın merkezi/merkezleri ve etki alanları konusunda ön bir kestirim yapmak mümkün görünmektedir.

Kırık ve yanık nedeniyle hayatını kaybedenlerin patlama bölgesinde ve/veya yakınında olduğu, Karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybedenlerin ise patlama sonrasında yayılan zehirli gazların etkilendiği düşünüldüğünde, keşif sırasında bilgisine başvurulan müessese yetkililerinin olay anlatımının tamamen gerçek dışı olduğu görülmektedir. -350 Tavan Damar hattında çalışan 8 işçiden 7 si hayatını kaybetmiş ve 1 işçi ağır yaralı olarak kurtarılmıştır. Bu bölgede vefat edenlerin ölüm nedenlerinin ağırlıklı olarak kırık ve yanık olduğu tespit edilmiştir. Yaralı kurtarılan 1 kişi ise tanınmayacak derecede yanık nedeniyle hastanede yoğun bakımda tedavi görmektedir.”

Katliam sebebi: Alınmayan önlemler!

Meydana gelen işçi katliamının bir veya birkaç işçinin “anlık ve öngörülemez hatası” olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan raporda, patlamanın öngörülebilirliği şu şekilde ifade edildi:

“Tam aksine çalışılan kömür damarlarındaki yüksek metan riski bilinmesine rağmen; 2018 yılından bu yana planlaması yapılan ana nefeslik modernizasyon projesinin sürüncemede bırakılarak gerçekleştirilmemesi, kömür tozu kaynaklı riskler bilinmesine ve uyarılmasına rağmen patlayıcı kömür tozuna dair önlem alınmaması, çalışma alanlarında taş tozu kullanılmaması, işçi sayısının yeterli seviyeye çıkartılmayıp ocak içi güvenli çalışma dinamiğinin sağlanmaması, iş güvenliği sorunlarının giderilmemesi gibi işletme gereklerine uygun olarak yapılmayan sorunlara karşı kayıtsız kalınmıştır. Bu durum TTK yetkililerince çizilmeye çalışılan tablonun aksine katliam sebebinin, sistematik altyapı eksiklikleri olduğunu, katliamın öngörülen risklere karşın tespit edilen yapısal sorunların çözülmemesi nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu göstermektedir.”

“Yalan söyleyenler tutuklanmalı”

Katliamın göz göre göre geldiğinin altı çizilen raporda, tüm bu nedenlerle soruşturmanın genişletilmesi gerektiği ve en başta Türkiye Taş Kömürü İşletmesi’nin çeşitli yönetim ve karar alma mekanizmalarında görevlilerin soruşturmaya dahil edilmesi gerektiği vurgulandı. 

Raporda son olarak şu ifadelere yer verildi:

“Özellikle keşif esnasında bilirkişi heyetine, savcılığa ve bizlere karşı; olayın muhtemel gelişimine, vücudunda kırık olan işçilerin yerlerine, ocakta bulunan sensör yerleri ve verilerine dair ALENEN YALAN SÖYLEYEN; İşletme müdürü Selçuk EKMEKÇİ, Müessese müdürü Cihat ÖZDEMİR, İş Sağlığı Güvenliği Başmühendisi, Üretim Başmühendisleri, Elektro mekanik Başmühendisi, Müessese Müdür Yardımcıları konumları itibari ile delilleri karartabilecekleri ve soruşturmayı yönlendirebilecek davranışlarda bulundukları/bulunabilecekleri, olayın oluş biçiminin aydınlatılmasına engel olabilecekleri, ocakta çalışmaya devam eden işçilerin aynı zamanda tanık olmaları sebebiyle amir pozisyonlarını kullanarak tanıklar üzerinde etkide bulunabilecekleri dikkate alınarak biran önce tutuklanmaları gerekir. 

Hakkında gözaltı kararı verilmeyen Materyal Başmühendisi ve 3 İş sağlığı Güvenliği Uzmanı’nın soruşturmaya dahil edilmesi ve gerekli tedbirlerin uygulanması gerekmektedir.”