Slovakya'daki mülteciler için açıklama

Slovakya sınırında gözaltına alınan mültecilerin aileleri İHD’de düzenledikleri basın toplantısında yakınlarına yapılan işkenceye tepki göstererek, mültecilerin özgürlüğünü istedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 24 Ekim 2023
  • 12:30

Slovakya sınırında 2 Ekim’de gözaltına alınarak Medved’ov Yabancılar İçin Polis Gözaltı Merkezi’ne götürülen 55 mülteciden U.Y., E.Ş. ve U.Ç.’nin ailesi İHD İstanbul Şubesi binasında basın toplantısı düzenledi.

Yapılan açıklamada iltica başvurularına yanıt verilmeyen ve tutuldukları kamp koşullarının kötü olması nedeniyle 49 mülteci açlık grevine başladığı belirtildi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, kamp koşullarının insani olmadığına ve hukuka aykırı müdahale olduğunu ifade etti.

Slovakya sınırında gözaltına alınan U.Y.’nin annesi Özgül Yapal çocuğunun gördüğü işkenceyi belirterek şunları dedi:

“Ben çocuğumun iltica hakkını kullanmasını istiyorum. Çocuğumun ve arkadaşlarının bir an önce oradan çıkarılmasını istiyorum. Çocuklarımız orada yavaş yavaş öldürülüyorlar. Endişeliyiz.”

Mültecilerden U.Ç.’nin arkadaşı Berfin Dilan Güven, cezaevinde bulunan 49 mültecinin yaşadıkları sıkıntıları ve taleplerini gönderdikleri mektuptan aktardı:

“22 gündür ailesiyle görüşemeyen arkadaşlarımız olduğu gibi defalarca iltica başvurusunda bulunup değerlendirmeye alınmayıp, 50 günden fazladır alıkonulan arkadaşlarımız var. 55 kişiye verilmesi gereken market kağıdı 10 kişiye verildiği için ihtiyaçlarımızı karşılayamıyor, mağdur oluyoruz. Narkotikten ceza almış, kriminal suçlularla aynı koğuşta kalıyor ve can güvenliğimizin olmamasından dolayı endişe duyuyor, uyku uyuyamıyoruz. Ayrıca, polisler havaya mermi sıkarak gözdağı veriyor, köpeklerle koğuşları basıyor, arkadaşlarımıza hem psikolojik hem fiziksel şiddet uyguluyorlar. Pek çok arkadaşımızın vücudunda morluklar var.”

Metnin devamında, Irak, Afganistan ve Türkiye’den giden mülteciler oldukları için ırkçılığa uğradıkları vurgulanarak şu çağrı yapıldı:

“Yapılan bunca zulüm, işkence ve insanlık dışı müdahaleden sonra yapılacak olan hiçbir iyileştirmeyi kabul etmiyor ve özgürlüğümüzü istiyoruz.”