SES İstanbul Şubeleri, çıkarılan genelge ile sağlık çalışanlarının istifa, emeklilik, izin haklarına dönük saldırıya karşı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. SES Anadolu Şube Başkanı Nurdan Gürer’in okuduğu basın metninde İzmir’de 30 Ekim’de yaşanan depreme değinilerek salgınlara ve doğal afetlere karşı önlemler noktasında Türkiye’nin hazırlıksız olduğunun altı çizildi ve şunlar ifade edildi:
“Ülkeyi yönetenler, deprem, sel gibi afetlere karşı ekolojiye uygun, uygun zemin etüdü ve inşaası yapılması gereken yapıların denetimlerini yapmak yerine bu alanları da rant kapısına dönüştürerek denetimsiz, keyfi uygulamalarla binlerce insanın yaşam hakkını yok saymıştır.”
Pandemi de olduğu gibi depremde de mağdur olanın yine toplum ve sağlık emekçileri olduğu belirtilerek “Pandeminin başladığı günden bugüne kadar 132 sağlık çalışanı hayatını kaybederken 40 bini ise virüsle enfekte oldu. ‘Artık yeter, tükeniyoruz, ölüyoruz’ diyen sağlık emekçilerinin haykırışı duyulmadığı gibi 27 Ekim’de çıkan genelgeyle bu seferde yıllık izin ve emeklilik hakları gasp edilmeye çalışılıyor” denildi.
Gürer, açıklamanın devamında binlerce mezun olmuş sağlık çalışanına istihdam açılmadığına, haksız hukuksuz ihraç edilen sağlık çalışanlarının göreve hazır olmasına rağmen güvenlik soruşturmasından kaynaklı görevlerine başlatılmamasına, binlerce sağlıkçının atama beklemesine değindi ve salgının boyutu artarken sayısı azalan sağlık çalışanlarının yoğun tempodan tükenmesinin altını çizdi.
Basın metninde son olarak talepler şöyle sıralandı:
“-Atama bekleyen sağlık emekçilerinin kadrolu, güvenceli atamasının yapılmasını
-Haksız hukuksuz olarak ihraç edilen sağlık emekçilerinin işlerine dönmesini
-Güvenlik soruşturması sebebiyle işe başlatılmayan sağlık emekçilerinin işlerine başlamasını
-Pandemi yönetiminde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütlerinin sürece dahil edilmesini
-Covid 19’un meslek hastalığı kapsamına alınmasını
-PCR testlerinin sağlık emekçilerine haftada bir yapılmasını
-Grip aşısının tüm sağlık emekçilerine bir an önce yapılmasını
-İzin ve dinlenme hakkı, emeklilik hakkı gibi kazanılmış haklarımıza hiçbir koşul altında dokunulmamasını
-Kamu kurumunda çalışanlara sağlık çalışanları da dahildir. Sağlık çalışanlarının tamamını kapsayan, dönüşümlü çalışma, hamilelerin, kronik hastalığı bulunanlarının idari izinli sayılmasını, çocuklu çalışanlardan talep eden ebeveynin idari izinli sayılmasını
-Sağlıkta şiddetin önlenmesini
-Bütün sağlık emekçilerinin temel ücretlerinin yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz.”
“Artık yeter tükeniyoruz”, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz”, “Performans değil temel ücret”, “Köle değil sağlıkçıyız” sloganlarının atıldığı açıklama basın metninin okunmasının ardından sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul