Sermaye rejimi sosyal medya sansürüne kılıf arıyor

Beka sorunu yaşayan, içindeki çatlaklar derinleşen AKP-MHP rejimi gerçeklerden büyük bir korku duyuyor. Sosyal medyayı zapturapt altına alma çabası bundan kaynaklanıyor. Düzenleme de buna kılıf uydurmaktan öte bir anlam taşımıyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Temmuz 2020
  • 17:56

Baroların, kıdem tazminatının, muhalif gazetecilerin yanı sıra sosyal medya da dinci-faşist rejimin hedef tahtasında bulunuyor. Dışarıda savaş cephelerini genişletirken, ‘iç düşman’a soluk aldırmama politikası izleyen rejim, saraya biat etmeyenlerin sosyal medyada kendilerini ifade etmelerinin önüne geçmek için harekete geçti. 

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, sosyal medya düzenlemesiyle ilgili hazırlanan teklifin içeriğine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada sansürden ya da muhaliflerin sosyal medya paylaşımlarından dolayı tutuklanacağından söz edilmiyor elbet.

Sosyal medya ağlarının Türkiye’de temsilci bulundurmalarını istiyorlar. Dolayısıyla rejimi rahatsız eden bir gelişme olduğunda, baskı yapacakları bir muhatapları olacak. Yani ‘suyu kaynağından kurutmayı’ hedefliyorlar. Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya platformlarının temsilcilerini ‘el altında bulundurma’ hevesine kapılan AKP-MHP rejimi, bu kişileri istediği gibi tehdit edebilecek ya da rüşvetle satın almaya çalışacak. Onları bir tür maşa olarak kullanabilmeyi hedefliyor. Ancak rejimin bu hedefine ulaşması kolay değil. Zira bu platformlar birer uluslararası tekel konumundadır. Ancak bunu yapamasa da sosyal medyayı boğma hevesinden vazgeçmeyecek.

AKP’li Ö. Zengin “Sosyal medya eğer yeni bir hayat alanı ise özel hayatta zarar gören konularla muhakkak bir yaptırım olması gerekiyor.” diyor. Saray savcıları bu bozuk cümleden istedikleri sonucu çıkartabilir, buna dayanarak rejimi rahatsız eden paylaşımlar yapanlara istedikleri cezayı verebilirler.  

 “Asla sosyal ağların kapanması değil bizim amacımız. Hak ve hukuk arasında bir denge kurmaya çalışıyoruz” şeklinde konuşan Ö. Zengin, kimler için “hak ve hukuk dengesini kuracaklarını” söylemiyor.  

AKP’li görevlinin bir diğer gerekçesi ise, ‘kargaları güldürecek’ cinsten: “Sosyal medyadaki hakarete, küfre, bu medya aracılığıyla yapılan tacizlere son vermeyi hedefliyoruz.”

Sosyal medyayı kontrol altına almak isteyen AKP-MHP iktidarının maaşa bağladığı binlerce trol var. Bunların işi küfür, hakaret, taciz, tehdit, şantaj, linç gibi en iğrenç yöntemlerle rejimi eleştirenlere saldırmaktır. Bu rejimin bir görevlisi utanmadan “…hakarete, küfre, bu medya aracılığıyla yapılan tacizlere son vermeyi hedefliyoruz.” diyebiliyor. 

Medyanın %95’i rejim borazanlığı yapıyor. Gerçek haber vermek gibi bir dertleri yok. Her biri kendi meşrebine göre dinci-faşist propaganda yapıyor. Ancak toplumun çoğunluğu saraydan beslenen bu ‘gazeteci kılıklı’ tetikçiler ordusuna zerre kadar güvenmiyor. Dolayısıyla çoğunluk az sayıdaki muhalif yayınlardan ya da sosyal medyadan gerçeği öğrenmeye çalışıyor. Beka sorunu yaşayan, içindeki çatlaklar derinleşen AKP-MHP rejimi gerçeklerden büyük bir korku duyuyor. Sosyal medyayı zapturapt altına alma çabası bundan kaynaklanıyor. Düzenleme de buna kılıf uydurmaktan öte bir anlam taşımıyor.