“Piyasacı sağlık sistemi de yargılanıyor!”

“Yenidoğan Çetesi”nin yargılanmasına ilişkin basın toplantısı düzenleyen TTB ve İTO sağlıkta piyasacı dönüşümün sonucu olan çeteye ilişkin görüşlerini paylaştı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Kasım 2024
  • 18:00

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası (İTO) “Yenidoğan Çetesi”nin yargılanması ile ilgili İTO Cağaloğlu binasında basın toplantısı düzenledi ve sağlıkta piyasacı dönüşümün sonucu olan çeteye ilişkin görüşlerini paylaştı.

Dr. Pınar Saip sürecin takipçisi olduklarını belirterek “Gereken her şeyin yapılacağından emin olabilirsiniz. Mesleğimizin onurunu kirletenlere izin vermeyeceğiz” dedi.

İTO Hukuk Bürosu’nun davayı takip ettiğini belirten Dr. Osman Küçükosmanoğlu şunları ifade etti:

“Meslekten men cezasına varan cezalar içeren bir disiplin soruşturması başlatmış durumdayız. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Genel Sağlık Sigortası sistemi asgari ücretin üçte birinden daha fazla geliri olan herkesin zorunlu olarak prim ödemesini ön gören bir sistem. Bu parayı toplayan kurum daha sonra bu topladığı paralarla hizmet satın alıyor yani sağlık bir ticari meta olarak görülüyor. Hizmeti kamudan ve özelden satın alıyor. Vatandaşa ‘küçük bir fark ödeyerek özel hastanelere de gidebileceksiniz’ propagandasıyla başlayan bu sistem bugün artık içinden çıkılmaz bir duruma gelmiştir ve ağır bir yük olmuştur vatandaşın sırtına. Buna neden olan şey de SGK’nın özel hastanelerden satın aldığı hizmettir. Yenidoğan yoğun bakım yataklarının da yarısından fazlası özel sektörün elinde. Bunların kamunun elinde olması gerekirken, kamunun buralara yatırım yapmayıp, bunların hizmet satın alma yoluyla tırnak içinde ucuza mal edilebileceği düşüncesi gerçekten üzücüdür.  İddianamede de çok açıkça belirtiliyor; kamu hastanelerinde yer olmadığı için bu kişilerin özel hastanelere sevkleri yapılıyor. Bu çetenin belli özel hastanelerde yoğunlaştığı ve buraların işletmesini üstlendiği basına anlatıldı ama bu da yasa dışı bir durum. Çünkü özel hastanelerin bir kısmının başka bir şirket tarafından işletilmesi yönetmeliklere aykırı. Bu sitemin bu şekilde yürümesi mümkün değil.”

Dr. Ertuğrul Oruç’un okuduğu basın metninde talepler şöyle ifade edildi:

“*Olaydan doğrudan etkilenen ailelere ve adı geçen hastanelerde bebekleri takip edilmiş olan tüm ailelere gerekli açıklamalar yapılmalı, ihtiyaç duydukları her tür destek sağlanmalıdır.

*Gerekli denetimleri yapmayarak vahim sonuçlara neden olan kamu yetkilileri gereğini yapmalı, kanun önünde de hesap vermelidir.

*Olaya karıştığı için kapatılan hastaneler kamuya devredilerek tekrar açılmalı, burada çalışan meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının hakları korunmalıdır.

*Tüm ülkedeki 112 kayıtları geriye dönük incelenerek benzer çetelerin varlığı araştırılmalıdır.

Meclis’te araştırma komisyonu kurulmalı ve konu tüm yönleriyle araştırılmalıdır.

*Konuyla ilgili tüm yasal ve idari süreçler açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmelidir.

*Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan, sağlığın ticarileşmesinden, hizmet alımından ve taşeronlaştırılmasından derhal vazgeçilerek sağlıkta sermaye çetelerinin varlığına son verilmelidir.”