İşçi Emekçi Birliği (İEB) bebek ölümlerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada “Sağlık emekçileri ve halka çağrımız halkın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için mücadele edilmelidir” dedi.
İEB’in sosyal medya hesabında yer alan açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Aralarında doktorlar, sağlık çalışanları olan Yenidoğan Çetesi tarafından nakledildikleri 19 özel hastane de onlarca bebeğin yoğun bakımda öldürüldüğü ortaya çıktı. SGK'dan ve bebeklerin ailelerinden daha fazla kazanç elde etmek için bebeklerin sağlık durumlarını olduğundan daha kötü göstererek ihtiyacı olmayan tedavilerle öldürüldüğünü öğrendik. Ve devletin, AKP'nin sağlık bakanlığının tüm bunlardan haberdar olduğunu gördük.
Her gün yeni bir çürümüşlük ortaya dökülmekte ve bunun sorumluları egemenler birkaç insan müsveddesini öne atarak kendilerini aklama peşindeler.
Sağlıkta Dönüşüm programı, sağlıkta özelleştirme ve ilacı bir sektör olarak örgütleyerek, sağlığı metalaştıranlar, sağlık reformu altında özel hastane sayılarının artırılmasını hedefleyen devlet bebek ölümlerinin sorumlusudur. Kapitalizmin, insan olmanın bütün değerlerini ayaklar altına alarak yerine kâr, özel mülkiyet, insanın sömürüsü koyduğu Yenidoğan Çetesi ile bir kez daha tescillendi.
Yenidoğan Çetesi buz dağının üstüdür ve suyun altında bu çürümüşlükte devletin rolü gizlenmeye çalışılmaktadır. Birkaç hastane, doktor, sağlık emekçisini ortaya atarak egemenler ve onların devleti kendisini aklama peşindedir.
Devlet, tüm özel hastaneler, tekeller bu bebek ölümlerinin içinde ve örgütleyicisidir. Sağlık bakanlığı bu çetelerin korunup kollandığı bakanlıktır. Yenidoğan Çetesi, çürümüş egemenlerin sağlık sistemindeki küçük bir tezahürüdür.
İşçi Emekçi Birliği olarak sağlık emekçileri ve halka çağrımız halkın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için mücadele edilmelidir. Mesleğinin, insanlığın onuruna sahip çıkmak için sağlığın ticaretin ticaretin konusu olmaktan çıkarılması, tüm özel hastanelerin kamulaştırılması için mücadele etmelidir.
Kapitalizmi yıkmadan bu çürümüşlüğe son veremeyiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimizin.”