İstanbul'da 2010 yılında Narkotik Şube ekiplerince gözaltına alınan ve polislerin yaptığı işkence nedeniyle intihara sürüklenen Onur Yaser Can’ın ölümüyle ilgili açılan dava görüldü.
12 yıl sonra dört polis ve bir bilirkişi hakkında “resmi evrakta sahtecilik” suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşması görüldü.
Sanıklar polisler Hakan Aydın, Yunus Başay ve Onur Ülker duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık Muhammet Ongun ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada tanıklar ilk defa dinlendi. Tanıkların hepsi Onur Yaser Can'ın hayat dolu bir insan olduğuna dikkat çekti.
Duruşmanın devamında Onur Yaser Can'ın kardeşi Ezgi Sevgi Can dinlendi. Geçen duruşmada aktardıklarını tekrar etmeyeceğini belirten Ezgi Sevgi Can şunları ifade etti:
“2 Haziran’da abimin yakalanması, ardındaki 20 günlük süreçte yaşananlarla ilgili olayın bütünündeki maddi gerçekleri açığa çıkarmak, etkin bir soruşturma, yargılama yapmak için, mahkemenizin bu evrakta sahtecilik suçunu, bu sanıkların ne amaçla işlediği sorusunu sorması gerekiyor. Burada yapılan evrakta sahtecilik suçu, işkence ve kötü muamele suçlarını gizlemeye araç, baskı ve tehditle intihara sürükleme suçunun da işlevi haline gelmiştir. Ve burada aslında üç aşamalı bir suç zinciri söz konusu.”
“Önce yakalandığı gün kendisine uygulanan işkence, aşağılayıcı ve kötü muamele içerikli sorgulama ki bununla ilgili de tanıkların hepsinin ifadelerini dinlediniz. Hepsi ağız birliğiyle çırılçıplak aramadan, aşağılayıcı ve onur kırıcı muamelelerden bahsediyor” diyen Can detaylı bir şekilde sanıkların işkenceyi gizlemek için yaptıkları evrakta sahtecilik fiilini anlattı. Can son olarak şunları ifade etti:
“Bir insanın onurunu, haysiyetini ayaklar altına almak için nüfuzlarını kullanmasaydı o işkenceci polisler, onlarla karşılaşmasaydı Onur Yaser Can, bugün aramızda olacaktı, güzel mimari eserler veriyor olacaktı, annem aramızda olacaktı, babam aramızda olacaktı.”
Avukatların beyanlarının alınmasının ardından ara karar için ara verildi.
Mahkeme heyeti, sanıkların celsede hazır edilmesi talebinin reddine, işkence hakkında suç duyurusunda bulunma talebinin reddine, tutuklama talebinin reddine ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı 7 Nisan 2023'e erteledi.
“Bu karanlığı kabul etmiyoruz!”
Duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında konuşan Ezgi Sevgi Can “Bizi hapsetmeye çalıştıkları bu karanlığı kabul etmiyoruz” dedi. Ardından dava avukatı Mehmet Ümit Erdem söz alarak şunları söyledi:
“Bugün burada, Cumartesi Anneleri, Boğaziçi Öğrencileri ve Onur Yaser Can için adalet talep edenler olarak bir aradayız. Mahkemenin suç duyurusunda bulunması talebimiz, suç duyurusunu bizim yapmamız gerektiği öne sürülerek reddedildi.
Biz toplaya toplaya biriktirdiğimiz delillerimizle, hep birlikte suç duyurusunda da bulunabiliriz. Bir sonraki duruşmamız 7 Nisan saat 10.00'da. Tüm dostlarımızı bekleriz.”