Gözaltına alındıktan sonra işkence gören ve emniyete yeniden çağrılınca intihar ederek yaşamına son veren Onur Yaser Can’ın duruşması görüldü.
Can’ın ölümünden 12 yıl sonra açılan davanın dördüncü duruşması 14. ACM salonunda yapılan davada dördü polis beş kişi hakkında "Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma", "resmi belgede sahtecilik", "resmi belgeyi bozma, yok etme" suçlarından ceza isteniyor.
Karar'ın aktardığına göre Av. Çiğdem Şat, geçen celsede beyanı alınan tanıkların SEGBİS sisteminde yaşanan aksaklıklar sebebiyle yeniden dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti tanıkların yeniden dinlenmesine karar verdi. Can’ın arkadaşları dinlendi.
Avukat Çiğdem Şat, sanık beyanlarını çürüten nitelikteki narkotik büro giriş-çıkış kayıtlarından oluşan görüntüleri mahkemeye sundu.
Avukat Tuğçe Duygu Köksal, mahkemenin bir önceki duruşmada “işkence”, “eziyet” ve “intihara yönlendirme” eylemleriyle ilgili suç duyurusunda bulunmama kararını hatırlattı ve mahkemenin videoyu yeni delil kabul ederek suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi.
Savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, sanık polisler için iştirak yönünden delillerin olduğunu belirtti ve sanık polislerin “resmi belgede sahtecilik” ve “resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Savcı, bilirkişi Zafer Gökdemir'in beraatına karar verilmesini istedi.
Onur Yaser Can'ın kardeşi Ezgi Sevgi Can, beyanında şunları söyledi:
"Kamera kayıtları 1. celseden beri yalan beyan verdiklerinin kanıtı. Evrakta sahtecilik suçu iştirak halinde işlenmiştir. Bu suç öncesindeki işkence ve sonrasındaki intihara sürükleme suçunun göstergesidir. 13 yıldır iğneyle kuyu kaza kaza bu sürece gelindi. Annem ve babamın, oğullarının yaşam hakkı ihlal edilirken nasıl yıprandıklarının tanığıyım. Bu süreçte işlemeyen adalet onları öldüren şeydi sadece evlat acısı değil. Onların acısına su serpen bir karar olsaydı su an aramızda olacaklardı. Anne babamın hayatına mal olan bir mücadeleyle bugüne gelindi. Sanık polislerin suçları sadece evrakta sahtecilik değildir, bu hikayenin öncesi ve arkasıyla değerlendirilmesini talep ediyorum. Bir önceki duruşmadaki ara karardan dönmenizi ve mahkemenin işkence yönünden suç duyurusunda bulunma yükümlülüğünü, yaşam hakkı ihlali yönünden etkin soruşturma yürütme yükümlülüğünü yerine getirmenizi talep ediyorum. Adalet ihtiyacı, resmen hayatta kalma meselesi haline geldi. Kaybettiğim ailem adına, lütfen işkence yönünden talebimizi değerlendirin."
Ezgi Sevgi Can'ın beyanı ardından taraflar mütalaa için süre talep etti. Bir sonraki duruşma 5 Haziran saat 10.00'a ertelendi.