14 yıl sonra işkenceye yargı yolu

2010 yılında polis tarafından sistematik olarak intihara sürüklendikten sonra 28 yaşında hayatına son veren Onur Yaser Can'ın davasında 14 yılın ardından yargı yolu açıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 02 Eylül 2024
  • 15:30

2010 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube'nin müdür, amir ve memurları tarafından sistematik olarak intihara sürüklendikten sonra 28 yaşında hayatına son veren Onur Yaser Can'ın davasında yeni bir gelişme oldu. Onur Yaser ve Hatice Can İçin Adalet Platformu 14 yılın ardından davaya yargı yolu göründüğünü duyurdu. Platformun açıklamasında dava sürecine ilişkin şu bilgiler verildi:

“İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi, 05/06/2023 tarihinde verdiği kararla, sanıklar polis amiri H.A. polis memurları M.O., O.Ü. ve Y.B.'nin resmî belgeyi bozmak ve yok etmek suçlarından cezalandırılmalarına hükmetmiş, ancak sanıkların işkence, intihara sürükleme ve cinsel saldırı suçlarından da yargılanmaları talebimiz yönünden değerlendirme yapmayıp dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti.

Danıştay 2. Dairesi ise 27/03/2024 tarihinde oybirliğiyle verdiği kararda sanık polislerin Onur Yaser Can'a karşı işledikleri işkence, cinsel saldırı ve intihara sürükleme suçları bakımından ‘kendilerini şaibeden uzak tutacak yeterli izlenimin oluşmadığını’ belirtmişti.

Bütün bunların akabinde İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği 22/07/2024 tarihinde verdiği kararla 2011 yılında tanzim edilen ve sanık polislerin işkence, cinsel saldırı ve intihara sürükleme suçlarından yargılanmasının önüne geçen ‘Takipsizlik Kararı’nı kaldırmıştır.”

Açıklamanın devamında Can’ın kötü muamele ve cinsel saldırı altında sorgulanması, ifade tutanaklarının tehditle, zorla, birden fazla kez değiştirilmesi ve sonrasındaki 21 günlük süreçte sürekli takip, taciz ve tehdit edilerek intihara sürüklenmesine sebep olan polislerin yargılanmasının yolu açıldığı vurgulandı.

Açıklamaya şöyle devam edildi:

“Can ailesi ve avukatlarının 14 yılı aşkın süredir ısrarla ve kararlılıkla sürdürdükleri hukuk mücadelesi sonucunda verilen bu karar, Türkiye'de insan hakları hukukunun gelişiminde, işkenceye ve cezasızlığa karşı verilen mücadelede kritik öneme sahiptir ve emsal teşkil edebilecek niteliktedir. Takipsizlik kararının kaldırılması sonrası hukuki, ahlaki, vicdani her türlü sorumluluk, Onur Yaser Can'ın ölümüne, ailesinin ise yok olmasına neden olanları, adaleti daha fazla geciktirmeden sorgulayacak, yargılayacak olan yetkililerdedir. Avukatlarımız ve desteklerini esirgemeyen hak savunucuları ve değerli basın emekçileri ile süreci takip etmeye ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz.”