Türk sermaye devleti, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşmesini bir süredir engelliyordu. Önceki gün “cezaevindeki yangın” gerekçesiyle görüşme gerçekleştirildi. Öcalan’ın yanı sıra cezaevindeki Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş da ailesiyle görüştü. Bir diğer tutuklu Hamili Yıldırım’ın ise görüşçüsünün hastalığı nedeniyle görüşme yapamadığı belirtildi.
Ağabeyiyle görüşen Mehmet Öcalan, İmralı’daki görüşmeye ilişkin Mezopotomya Ajansı’na konuştu. Ferhat Çelik ve Safiye Alağaş’ın haberine göre, 2 Mart’ta kendilerine haber geldiğini ve avukatlar aracılığıyla adaya götürüleceklerinin söylendiğini ifade eden Mehmet Öcalan, görüşme öncesi adaya girişte insanlık dışı bir aramadan geçirildiklerinden bahsetti. Buna kıyasla cezaevindeki aramayı “normal” diye nitelendiren Öcalan, sonrasında ağabeyiyle görüşmesini anlattı. Ağabeyi Abdullah Öcalan’ın yagından etkilenmediğini söylediğini ifade eden Mehmet Öcalan, “Ağırlıklı olarak başkan konuştu. Kürt sorununun çözülmesi, Ortadoğu’daki sorunların çözülmesi için dışarıdan halkın ne düşündüğünü, kimin çözebileceğini düşündüklerini de sordu. Yorum yapmadan cevap vermemi istedi” dedi.
“Kürtler masada üçüncü ayaktır”
Ağabeyinin Kürt sorununun çözümü konusunda “güç olma” vurgusu yaptığını belirterek “Güç olmazsan kimse sorunu size çözemez. Biz masa diyoruz da Türkiye’deki masa iki ayaklı masadır. Siz üçüncü ayak olmak zorundasınız” dediğini aktaran Mehmet Öcalan’ın görüşmeye ilişkin anlatımı şu şekilde:
Rojava için, Türkiye’deki demokratik kurumlar için ayrıntılara girdi. Yine “Herhalde HDP’nin de kongresi oldu” dedi. Ben de “Evet kongre yaptılar. Kongrede katılım çok fazlaydı. Dışarıdan da çok fazla kişi gelmişti kongreye. Kongre çok iyi geçti” dedim. Başkan, şunları özellikle söyledi:
“Şimdi şunu size izah ediyorum. Eğer bölgede siz bir güç olamazsanız, bak Türkiye’de iki ayaklı bir masa var. Sizin oluşumlarınızın içerisinde sol hareketler de var. Ağırlıklı olarak Kürtler var. Diğer halklar da var. Siz de bir ayak olmak zorundasınız. Orada güç olacaksınız. Masa üç ayaklı olursa düşmez. İki ayaklı masayı, sistem onu ne kadar korumaya çalışırsa da o sürekli yıkılmaya mahkumdur. Bunun için bizim oluşumumuz Kürtler, üçüncü ayaktır. Bu üçüncü ayağın oluşumu da büyüme ile olur.”
Görüşmenin yarısında demokratik kurumlar üzerinde yorum yaptı. Başkan, “Kişiler kendine değil, şahsiyetler kendilerine değil, kurumlara halka hizmet etmeliler” dedi. Gazeteye çok çok selamları vardı. “Medyayı güçlendirin. Katkı sunun. Medya çalışanı arkadaşlara çok çok selam gönderiyorum. Hem dergileri hem televizyonları güçlendirsinler” dedi.
“Kim değerleri kullanırsa asla affetmem”
HDP’nin kongresini gerçekleştirdiğini, katılımın yüksek olduğunu ve protokolün güçlü olduğunu söyledim. Yeni ve eski eşbaşkanlara çok selam söyledi ve yüksek başarılarını diledi. O da “Parti (HDP) demokratik kurumlar arasında en güçlü olan kurumdur sanırım. Parti emekle güçlenir. Emek vererek güçlenir. Lafla güçlenmez. Benim durumumu görüyorsun değil mi? Ben 50 yıldır emek veriyorum. Kim ailesi için, kendisi için, akrabaları için kurumlarda yer alıp değerleri kullanırsa, bunu duyarsam asla affetmem. Bu halk çok büyük bedeller ödedi. Herkes bu halk için mücadele etsin. Sadece Kürtler için değil, burada birçok halk var. Bütün halklar birleşirse güç olursunuz. Çözüm de bu şekilde gelir. Ben bu yaşımda gece gündüz çalışıyorum. Çözüm yolları arıyorum. Kendim için bir şey yapmıyorum. Ama biz bu halka bir söz verdik. Bu halk o kadar bedel ödedi. 50 senedir emek veriyoruz, değerler var. Çok bedeller ödedik. Eğer birlik olup güçlü olursanız büyük sorunu da çözersiniz. Kimse gelip size sorun çözmez. Esas çözüm gücü sizsiniz. Parti şahsiyetlerin malı değildir. Kişilerin de değildir” dedi. Bu değerlendirmeleriyle partiyi yakından takip ettiğini anladım.
“Suriye’nin bütünlüğü için”
Suriye ile ilgili yorumlar yaptı. Rojava’da Arap aşiretleri var. Başkan “Hepsine çok selam ve hürmetlerimi söylersin. Yine orada kurumda çalışanlara çok selam ve hürmetlerimi söylersin. Rojava’da emek verenler çok değerlidir. Çalışmalarından dolayı onları kutluyorum. Kutsal bir çalışma yürütüyorlar. Başarılar diliyorum onlara. Türkiye bir Amerika’nın yanında, bir Rusya’nın yanında. Bu çözüm değil. Çare olamaz. Çözüm çare şudur; Rojava’daki güçlerin, Suriye’nin bütünlüğü içinde daha geniş bir şekilde güç olmaları gerekiyor. Bu Suriye’nin bütünlüğü için gereklidir. Rojava’daki oluşum Suriye’nin bütünlüğü içindir. Oradaki oluşumlar Kürtler, Araplar, Ermeniler, Hristiyanlar güç olmazsa yarın Suriye’nin bütünlüğünü de sağlayamazlar. Suriye’deki strateji çok doğrudur ve orada çalışan, emek veren herkese ayrım yapmadan saygı ve selamlarımı iletin” dedi.