Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin 30’uncu ödül töreni 23 Eylül Cumartesi günü Yeni Yaşam Gazetesi ev sahipliğiyle Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde gerçekleştirildi.
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de JİTEM tarafından katledilen Musa Anter anısına her yıl gerçekleştirilen etkinliğin 30.’nun düzenlendiği salona katledilen Musa Anter ile Gurbetelli Ersöz ve 1990’lı yıllardan günümüze kadar katledilen özgür basın emekçilerinin fotoğraflarının yer aldığı “Biranina wan riya me ronî dike/ Anıları yolumuzu aydınlatacak”, “Gerçekler karanlıkta kalmayacak” yazılı pankart asıldı.
Kürtçe ve Türkçe sunumların yapıldığı tören ilk olarak demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından “Şehit Namirin” sloganı atılarak, zılgıt çalındı.
Törenin açılışını HDK Eş Sözcüsü ve Yeni Yaşam Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi Cengiz Çiçek yaptı. Konuşmasında “Özgür Basın üzerinde yürütülen gözaltı ve tutuklama gibi saldırılara” dikkat çekerken “Özgür Basın geleneğinin hakikat için ödediği bedellere” değindi. “Özgür Basın isyanın ve hakikatin sesidir” diyerek herkesi dayanışmaya çağırarak, tutuklu bulunan gazetecileri selamladı.
Yeni Yaşam Gazetesi’nin kadın eki Jin Dergisi editörü Hicran Ürün, “Özgür Basın geleneğinin bombalamalara ve tutuklamalara rağmen mücadele yürüten bir gelenekten geldiğini” hatırlattı. Basına yönelik saldırıların hala devam ettiğini vurgularken “Zulmün olduğu yerde direniş vardır” diyerek “Özgür Basın”ın rolüne değindi. “Bu geleneğin gücünü emekçilerden, kadınlardan, Kürt halkından, Alevilerden, özgürlük için bedel ödeyen herkesten aldığını” dile getirdi.
Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de, bu ülke tarihinde direnişin tarihine hepimizin tanık olduğunu, “özgür basın bu direniş tarihini günümüze kadar aktaran bir rol oynuyor” diyerek tüm özgür basın çalışanlarını selamladı. “Bu direnişi bugünlere taşıyan Özgür Basın çalışanlarına karşı sorumlu olduklarını” ifade ederek basın ile dayanışma içerisinde olunması gerektiğini ifade etti.
Ardından Musa Anter’in oğlu Dicle Anter de söz alarak, “Kürtler için özgür basın geleneğinin önemli bir noktada durduğunu” aktararak tüm tutuklu gazetecileri selamladı.
Anter’in konuşmasının ardından özgür basın tarihine ve Musa Anter’in yaşamını konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon gösteriminin ardından “Özgür Basın susturulamaz” ve “Şehit Namirin” sloganları atıldı.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da törene gönderdiği görüntülü mesaj izlendi. Tanrıkulu, “tüm Özgür Basın çalışanlarının Musa Anter’in öğrencisi olduğunu” ifade ederek, “Onlar hepimizin yol göstericisidir” dedi.
Etkinliğin devamında Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Baran Bozyel sahne aldı. Bozyel’in sahne almasından sonra ödüllerin dağıtımı yapıldı. Ödül töreni etkinliğinde sınıf devrimcilerinin de aralarında olduğu pek çok ilerici- sol siyasi kurum katıldı.
Kızıl Bayrak/ İstanbul
