Muğla Milas ilçesinde Milas Kent Konseyi’nin çağrısıyla bir araya gelen çevre örgütleri “Zeytin hayattır, dokunma” mitingi düzenledi. Milas ilçesinde merkezindeki Atapark Meydanı'nda toplananlar ilçe merkezinde bir yürüyüş düzenledi.
Miting için çevre illerden yola çıkanlar yolda polis tarafından çok kere durduruldu. Atapark Meydanı’nda toplanan yüzlerce kişi, maden, termik santral ve taş ocaklarına karşı zeytini koruyacaklarını belirtti. Mitingde ilk sözü alan Milas Kent Konseyi Başkanı Çağlayan Üçpınar madencilik faaliyetleri için zeytin ağaçlarının idam fermanının imzalandığını belirterek şunları ifade etti:
“Oysa ki 1936'da yürürlüğe giren kanunda zeytinlik alanlara yakın bölgelerde zeytinyağı fabrikası hariç işletme yapılamaz. 1 Mart’ta çıkarılan yönetmelik Zeytin Kanunu'na aykırıdır ve hiçbir yönetmelik kanunlardan üstün olamaz. Fakat yönetmeliğin çıkarılmasının hemen ardından Yeniköy-Kemerköy Enerji Şirketi Akbelen Ormanı'na girip zeytinleri sökmüştür. Ama İkizköylüler iş makinelerinin önüne geçip daha fazla ağaç sökümüne engel oldu. Bunlar bile ne kadar keyfi bir yönetmelik olduğunu gösteriyor. Biz zeytinlerimizi vermeyeceğiz.”
Belediye başkanına protesto
Ardından konuşma yapmak için sahneye çıkan Milas Belediye Başkanı Muhammer Tokat, konuşma yaptığı sırada kitle arkasını dönerek, Tokat'ı protesto etti. Konuşmasını uzatmayan Tokat, zeytinlikleri talana açan yönetmeliğe karşı mücadele edeceği sözünü verdi.
Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun, doğa, zeytin ve ağaçların kıymetlerini olduğunu kaydetti. Bu kıymetleri yüreklerinde yaşattıklarını vurgulayan Uzun şöyle konuştu:
“Kim onlara haksızlık etmeye kalksa, yüreğimiz, gövdemiz yetmedi kellemizle karşı dururuz. Kıymetlerimizden olan zeytin ağacının yok edilmesini engellemek için bizden önce hareket edenler onu kanunla koruma altına almışlar. Gelin görün ki yasayla korunan zeytinlere bugün yönetmelikle söküp atmayı reva gördüler. Bu hukuka aykırılığı durdurmak için davalar açtık. Ancak bugün bu meydandan çıkan ses, iptal edileceği muhakkak olan düzenlemenin yürütmesinin durdurulması için bir adım olacak. Çevreye olan korumacı anlayışı yüksek insanlarız. Bizimle birlikte olan herkesi yüreklendirmek ve beraber adım atmalıyız.”
“Çimento fabrikasına izin vermeyeceğiz”
Köylerine yapılmak istenen çimento fabrikasına karşı direnen Deştin köylülerinden İsmail Şenel de şunları söyledi:
“Yatağan Ovasında 90 bin tarım alanı sondajlarla yok edilmek isteniyor. Tarım alanları vasfını yitirsin ki orayı talana açalım istiyorlar. Amaçları Muğla'yı çöl etmektir. Köyümüzün ortasında yıllardır akan bir suyumuz var. Buraya 2 baraj yapıldı. Ama şimdi neden burayı çölleştirmek istiyorlar. Siz bu ülkeye düşman mısın? Köyümüzdeki de hayata geçerse Muğla sınırları içinde 3 tane çimento fabrikası olacak. Biz buna izin vermeyeceğiz. Kamu yararı olmayan bu kararlarda bireysel yarar vardır. Verilen bu kararları yargılanacağız.”
“Derdimiz para değil, doğamız”
Akbelen Ormanı için direnen İkizköylülerden Necla Işık topraklarını aldıkları köylüleri termiğe mahkûm ettiklerini söyledi. 40 yıldır termik santrallerinden bıktıklarını vurgulayan Işık şunları dedi: “Elektrik, kamu yararı diye diye ilimiğimizi sömürdüler. 2-3 kişinin cebi dolacak diye biz köylüler mağdur olmayacağız. Gerekirse gaz lambasında otururuz. İkizköylüler 3 senedir topraklarını satmamak için direniyor. Bizim derdimiz para değil, doğamız.”
Miting yerel sanatçıların konseri ile sona erdi.