Trabzon’un Maçka ilçesindeki Ormanüstü mahallesinde, Paparza yaylasında ağaçların “gençleştirme ve bakım çalışması” adı altında kesimine tepki gösterildi. Yapılan basın açıklamasında ANKA’da yer alan habere göre açıklamayı okuyan Necmettin Şahinler şunları ifade etti:
“Yayla turizmine balta vuran, yaylacılığı, hayvancılığı bitiren, oksijenimizi yok eden, heyelan ve kuraklık gibi birçok felaketlere zemin hazırlayan, en küçük rüzgârı kasırgaya dönüştürecek, bu tehditkar tutuma bir an önce son vermek ve sesimizin duyulması amacıyla orman köylüleri ve yaylacılar olarak toplandık.”
“Kesilen ormanlar 20-30 yıl da ilk haline gelemeyecektir” diyen Şahinler şöyle devam etti:
“Ormanlarımızın geleceği için tehdit olacak tüm olumsuzlukların ortadan kaldırılması zorunluluktur. Paranızla, emeğinizle yüz yılda elde edemeyeceğiniz bir sonucun hazırlanmasına sessiz kalmayacağız.”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ormanlarımızı iyileştirme görevi yanında koruma sürekliliğini sağlama, ekolojik dengenin bozulmasını önleme görevi ilk olarak orman müdürlüklerinindir. Bu hassasiyet gösterilmediği takdirde birkaç yıl içinde felaketler yaşayacağız, bu kaçınılmaz hale gelmeden önlem alınmak zorundadır.”
“Bizim peşkeş çekilecek bir hayatımız yoktur!”
Şahinler talepleri şöyle sıraladı:
“1.Amaçsız olarak tıraşlama, sıra kesim şeklinde görünen kesimlere son verilmelidir.
2. İvedilikle yapılan ihaleler revize edilmeli ve damgalanan sağlıklı ağaçlar ile fidanlar kesim kapsamından çıkarılmalıdır.
3. Ormanlarda kesim yapıldıktan sonrasında kesimden kaynaklı kirliliğin temizlenmesinin sağlanmalıdır.
4. Ağaç kesimleri sırasında meydana gelen kayıp kaçak önlenmelidir.
5. Yok etmek yerine yaşatma iradesi ortaya koyularak çalışmalar planlanmalıdır.”
Şahinler son olarak şunları ifade etti:
“Bizim peşkeş çekilecek bir hayatımız yoktur. Geleceğimizi baltalamayın, bizden sonraki nesillere verecek cevabınız olsun. Bakım, gençleştirme vs. çalışmalarının gerektiği gibi amacına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesi ile ormanlarımız yaşatılmaya çalışılmadığı takdirde amasız ve fakatsız sesimiz çok daha gür çıkacaktır. Yaşamak için direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz.”