Merkez Bankası (TCMB) 2023 yılında 818,2 milyar TL zarar açıkladı. Zarar, taşınan açık döviz pozisyonları ve kur korumalı mevduat (KKM) kur farkı ödemelerinden kaynaklandı.
TCMB’nin 31 Aralık 2023'te sona eren 92'inci hesap dönemine ilişkin bilançosu, Resmi Gazete'nin dünkü (15 Nisan) sayısında yayımlandı. Buna göre, 2023 sonu itibarıyla TCMB'nin aktif toplamı 6 trilyon 923 milyar 835,9 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde Bankanın altın mevcudu 1 trilyon 417 milyar 869,8 milyon lira oldu. Geçen yılın sonu itibarıyla TCMB'nin ihtiyat akçesi tutarı 9 milyar 664,2 milyon lira olarak belirlendi. Bu sonuçlarla bankanın 2023 yılındaki dönem zararı 818 milyar 182,9 milyon lira olarak kayıtlara geçti.
Sarayın eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından 20 Aralık 2021’de döviz kurlarını frenlemek, dolarizasyonu azaltmak iddiasıyla “asrın buluşu” olarak hayata geçirilen KKM’nin ekonomiye verdiği zararı ekonomistler sosyal medya hesaplarında değerlendirdi.
BirGün’de yer alan habere göre TCMB eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara KKM'nin verdiği zararı, “Dünyanın en pahalı iktisadi deneyinin faturasının ilk taksiti” olarak nitelendirdi. İktisatçı Mahfi Eğilmez, 12 Ocak 2024'te yaptığı paylaşımla rakamın bu minvalde geleceğini hesaplamıştı. Eğilmez, “Yanlış ekonomi politikasının sonucu” ifadelerini kullandı. Ekonomist Uğur Gürses ise şunları ifade etti:
“Yanlış politikaları örtülemek için uydurulan, 'çok parlak enstrüman' diye topluma anlatılan KKM'lerin yarattığı devasa zararın fotoğrafı bu. El atılıp hortumlanan ihtiyat akçeleri duruyor olsaydı bu zararın bir kısmı karşılanırdı.”
Stratejist Tunç Şatıroğlu zarara neden olanların istifa etmesi gerektiğini belirterek şunları ifade etti:
“Zarar yanlış karar sonucu olduysa kararda imzası bulunanlar istifa etmeli veya görevden alınmalı. Zarar dış etkenler nedeniyle oluştuysa, bu kadar zarar oluşuncaya kadar tedbir almayan yöneticilerden hesap sorulmalı.”
Hacettepe Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Han Gür, KKM'nin Türk ekonomisinin başına büyük dert açtığını belirterek şunları ifade etti:
“Aslında ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ diyerek ortaya atılan, kuramsal hiçbir bazı olmayan, yanlış teşhis ile başlatılan servet transfer mekanizması Türkiye ekonomisinin allak bullak olmasının temel nedenidir. Öyle gözüküyor ki enflasyonun düşürülmesi için yük yine dar gelirli maaşlıya ve emekçiye çıkacaktır.”