Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), tartışmalı enflasyon rakamlarına karşı birçok kentte TÜİK binaları önünde proteste eylemleri gerçekleştirdi.
Ankara'da eylem öncesi TÜİK binasının önüne gitmek isteyen kitle, abluka altına alınarak alandan uzaklaştırıldı. Engellemelere rağmen TÜİK yakınlarında eylem gerçekleştirildi.
Ankara, Adana, Batman, Diyarbakır, Antep, Konya, Ordu, Kayseri, İstanbul’da gerçekleştirilen eylemlerde ortak basın metni okundu. Eylemlerde TÜİK ve ENAG’ın açıkladığı enflasyon rakamları karşılaştırılarak “Bu kadar da olmaz. İnsanın aklı ile bu kadar da dalga geçilmez!” denildi.
Basın açıklamalarında Memur-Sen’in büyük bir müjde veriyormuşçasına, kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıklamasına tepki gösterilerek şu ifadelere yer verildi:
“Her şeyden önce bugün TÜİK tarafından açıklanan rakamlar iktidarın yıllardır sürdürdüğü yaşanan gerçek enflasyonu perdeleme, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışanın maaşını, ücretini düşük gösterme politikasının ürünüdür.
Dolayısıyla iktidarın “enflasyonu düşürdük” açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret ‘müjdesinin’ hiçbir karşılığı yoktur.
Çünkü ne yazık ki tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu onlarca acı tecrübe ile öğrenmiştir.
Yıllardır emeği ile geçim mücadelesi verenler başta olmak üzere, halkın %99’u olarak TÜİK’in her verisinin sahte olduğunu biliyoruz. Gittikçe artan hayat pahalılığını iliklerimize kadar yaşamaya devam ediyoruz.”
Açıklamanın devamında şu vurgulara yer verildi:
“-Bugün öyle bir noktaya geldik ki ülkedeki her beş kişiden biri açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır.
-Asgari ücretin açıklandığı 22 Aralık tarihinden bugüne geçen sadece 10 günde A’dan Z’ye her şeye en az %25 zam yapılmıştır.
-Vergi, harç ve cezalara yüzde 123’lük Yeniden Değerleme Oranında zam yapılmıştır. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgası hız kesmeden sürmektedir.
-20 yıl önce en düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerinde iken bugün her dört emekliden üçü 3 bin 500 TL gibi asgari ücretin yarısına bile ulaşmayan sefalet aylığı ile yaşam mücadelesi vermektedir.
-Geriye kalan çalışanlar için ise Türkiye Asgari Ücretliler Ülkesine dönüştürülmüştür. Her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Bu kadar geniş bir kesime reva görülen asgari ücret ise son artışa rağmen daha ceplere bile girmeden açlık sınırı altında kalmıştır.
-6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir.
-Geldiğimiz noktada devlet dairelerine bile ‘bu işyerinde asgari ücret uygulanmaktadır’ tabelaları asılmasına ramak kalmıştır.”
Açıklamada Saray’ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın “Kamuoyunda asgari ücrette yüzde 54 artış yapıldı, bize de olur mu şeklinde saçma sapan tartışmalar var” sözleri hatırlatılarak “Saçma sapan olan; gerçekleri ters yüz etmek için takla attırılan TÜİK rakamlarıdır” denildi.
İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için mücadelenin süreceği belirtilen açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“KESK olarak, iktidarlardan icazet beklemek yerine her zaman olduğu gibi insanca yaşamaya yetecek ücret için ‘HAK VERİLMEZ, MÜCADELE İLE ALINIR’ şiarı ile tüm yurtta alanlardayız.
Tüm kamu emekçilerini ve emeklileri, bugünün acil talebi olan en az asgari ücret artışı talebine olduğu kadar en temel talebimiz olan insanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebine sahip çıkmak için omuz omuza vermeye çağırıyoruz.”