KESK’li emekçiler: Boğaziçi bileşenlerinin yanındayız

KESK İstanbul Şubeler Platformu, Kadıköy’de gerçekleştirdiği basın açıklamasında “Öğrencilere şiddeti, üniversite kapılarına kelepçeyi, kampüse polis çağırmayı üniversiteyi yönetmek sanan kayyımları üniversitelerimizde istemiyoruz” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Ocak 2021
  • 21:07

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyım Melih Bulu’ya karşı eylemlere katıldığı için gözaltına alınan ve saldırıya uğrayan öğrencilerle dayanışmak için Kadıköy Rıhtım’da basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Üniversitelere kelepçe vurulamaz”

Açıklamada söz alan Eğitim Sen 6 Nolu Üniversite Şube Başkanı Beyzade Sayın, Ankara Üniversitesi’nde akademisyen cübbelerinin ayaklar altında ezildiğini ve bugün de Boğaziçi Üniversitesi kapısına kelepçe vurulduğunu belirterek “Üniversiteler emeğin bilimin ve sanatın üretildiği merkezlerdir. Buralara kelepçe vurulamaz. Bizler üniversitelerde siyasi otoritelerden bağımsız her türlü şiddetten ve baskıdan uzak olmasını savunurken siyasi iktidar üniversiteleri her türlü tasavvufuna açık hale getiriyor. Biz bunları kabul etmiyoruz. Her fırsatta milli iradeyi, seçimi ağzından bırakmayanlar şimdi üniversitelere seçimi yok sayarak kayyım atıyorlar” dedi.

Ardından KESK adına basın metnini okuyan Eğitim Sen 9 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Özel, Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan Melih Bulu’nun ilk icraatının üniversite kapısına kelepçe vurmak olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Rektörlerin üniversite bileşenlerince seçilmesi yerine, üniversiteye kayyım atanmasını tercih eden ve bu tercihinde ısrarcı olan siyasi iktidar, üniversitelerdeki demokratik, muhalif, eleştirel düşünceye karşı tavrını dün tüm açıklığıyla gözler önüne sermiştir. Bugün de erken saatlerde çok sayıda öğrenci gözaltına alınmıştır. Yasakçı tutumun devamı olarak İstanbul Valiliğinin ‘toplumu salgından koruma’ bahanesi ile Sarıyer ve Beşiktaş ilçeleri sınırları içerisinde gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarını yasaklaması da kabul edilemez.”

“Mücadele umudumuzu çoğaltıyor”

Üniversitelerin; cübbeleri polis postallarıyla ezilen, kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkum edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştürüldüğünün altını çizen Özel, “KESK olarak, rejimin ve rejime sadakatle itaat eden rektörlerin üniversitelere biçtiği kaftanı hep birlikte demokratik mücadele ile yırtabileceğimizi biliyoruz. Akademisyeni, öğrencisi, idari ve teknik personeli ve taşeron işçisiyle üniversite bileşenlerinin demokratik talepler etrafında yan yana gelmesinin umudu nasıl çoğalttığını görüyoruz. Umudumuz arttıkça, korkuya hükmettiğini sananların iktidarlarını yitirme korkularına da daha fazla tanık oluyoruz” dedi.

Gözaltına alınan öğrencilerin derhal serbest bırakılması talep edilen açıklamada, son olarak şunlar ifade edildi:

“Tüm örgütlü gücümüzle sesimizi çoğaltıyoruz. Karanlığınıza, şiddetinize, kayırmacılığınıza, dayatmalarınıza alışmıyoruz, itiraz ediyoruz. Öğrencilere şiddeti, üniversite kapılarına kelepçeyi, kampüse polis çağırmayı üniversiteyi yönetmek sanan kayyımları üniversitelerimizde istemiyoruz.”

“Boğaziçi öğrencisi yalnız değildir!”, “Kayyım rektör istemiyoruz!”, “Üniversiteye kelepçe vurulamaz!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atılarak basın açıklaması sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul