Urfa’da 20 Temmuz 2015’te IŞİD tarafından gerçekleştirilen Suruç Katliamı davası dosyasına iki yeni belge girdi. Abdullah Ömer Arslan hakkında, “tanık” olarak verdiği çelişkili ifadeler nedeniyle yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi.
33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç katliamına ilişkin davanın 16’ncı duruşması bugün Urfa Adliyesi’nde 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Katliam sırasında Halfeti’de imam olduğu söylenen Arslan, dava kapsamında 1 Kasım’da 2019’daki duruşmada tanık olarak dinlenmişti. Saldırı günü çantasında üzerinde Arapça yazılar olan bir bayrak çıkan Arslan’ın polise verdiği ile mahkemede verdiği ifade uyuşmadı. Mahkeme heyeti, çelişkili ifadeleri nedeniyle Arslan hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Ancak dosyaya yeni giren belgeye göre başsavcılığın Arslan hakkındaki suç duyurusuna 15 Ekim’de takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı. Savcılık gerekçe olarak ise Arslan’ın telefonunda yapılan inceleme sonucunda saldırıda olay ve failleri ile bir ilgisinin bulunmadığını gösterdi.
Arslan’ın mahkemede verdiği ifadelerin çeliştiğine dikkat çeken Suruç katliamı davası avukatları Sezin Uçar ile Serdil İzol, BirGün’den Dilan Esen'e değerlendirmelerde bulundu. HTS kayıtlarında Suriye ile çok sayıda telefon görüşmesi yaptığını hatırlatan avukatlar, bununla ilgili mahkemeye suç duyurusunda bulunduklarını söyledi, ancak sonuç alınmadığını aktardı.
Arslan’ın ifadeleri nedeniyle aslında bu davanın sanığı olabileceğini söyleyen Avukat Sezin Uçar, “Savcılık yalnızca telefon (HTS kayıtları) incelemesini değerlendirdi. HTS raporundan başka toplanan delil yok. HTS raporunda Suriye’yle bağlantısı olduğu görülüyor fakat savcı yokmuş gibi davranmış. Bunun tek başına delil olamayacağına karar vermiş. Savcı Arslan’ın şüpheli olarak ifadesini almamış. Bırakın detaylı bir araştırma yapmayı şüphelinin ne dediğini bile merak etmemiş.”
Eşinden IŞİD bağlantısı iddiası
Dosyaya giren bir diğer dosyada ise Abdullah Ömer Arslan ile eşi T.A.’nın boşanma davasına ilişkin. Mahkeme heyetinin, Ankara 7. Aile Mahkemesi’nden istediği boşanma davasına yönelik belge de dosyaya girdi. Belgeye göre, geçen aylarda Ankara 7. Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açan T.A. gerekçe olarak Arslan’ın IŞİD ile ilişkisi olduğunu öne sürdü. İddiaya göre T.A., tehdit aldığını ileri sürerek boşanmaktan vazgeçti.
Dosyaya giren ikinci belgeyi değerlendiren Avukat Serdil İzol ise şunları dile getirdi:
“Eşinin iddiasına göre Arslan, IŞİD’le bağlantılı. Kadın haziran ayında boşanma davasından vazgeçmiş ve gerekçesinde de tehdit aldığını söylemiş. Kadın hakkında koruma kararı da verilmiş. İki taraf anlaşmalı olarak boşanma davasından vazgeçmiş.”