İzmir Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, dernek ve sendikaların da yer aldığı İzmir Sağlık Platformu, koronavirüs pandemisi sürecinde sağlık emekçilerinin sorunlarının ve taleplerinin paylaşıldığı bir basın toplantısı yaptı.
Ortak yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:
“Sağlığın bir meta olarak alınıp satılabildiği, kâr odaklı bir sağlık sisteminin, toplum sağlığı için ne kadar tehlikeli olduğu yaşanarak görülmektedir. Sağlıkta dönüşüm programıyla neredeyse ortadan kaldırılan koruyucu sağlık hizmetlerinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Keza Covid-19 pandemi sürecinde esas olarak sağlık çalışanları mücadele etmekte ve bu mücadelenin daha ne kadar süreceği de belirsiz görünmektedir.”
40 bin sağlık çalışanının koronavirüs hastalığına yakalandığı, 100’den fazla sağlık çalışanının öldüğü belirtilerek sağlık emekçilerinin sorunları ve talepleri şöyle sıralandı:
"*Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları, çalışma ortamları, çalışma saatleri gerçekçi ve bilimsel verilere uygun olarak organize edilmelidir. Virüs yükünü ve iş yükünü azaltacak düzenlemeler yapılmalıdır. Zor koşullarda çalışan sağlık çalışanlarına psikolojik destek sağlanmalıdır.
*Yüksek risk altında bulunan sağlık çalışanları, covid-19 açısından ivedi ve öncelikli olarak düzenli tarama programına alınmalıdırlar. PCR test pozitifliğinin düşük duyarlılığı dikkate alınarak sağlık çalışanları hem semptom takibi, hem PCR hem de antikor taraması ile sürekli izlenmelidir.
*Dünya Sağlık Örgütü’nün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle covid-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının hakkıdır. Oysa ülkemizde temaslı veya hasta olunca, karantinaya alınması nedeniyle veya hastalık izni nedeniyle çalışamayan kişinin aldığı ücret düşmektedir. Bu konuda derhal düzenleme yapılmalıdır.
*Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı aile bireylerine bulaştırma endişesini her gün taşıyarak çalışmak durumunda kalan sağlık çalışanlarının, ulaşım, barınma, kreş gibi sorunlarının çözümü sağlanmalıdır.
*Covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, bu hastalığa bağlı oluşabilecek zararlar sebebiyle tüm sağlık emekçilerinin korunması, sadece hukuki değil aynı zamanda etik bir zorunluluktur. Yaklaşık 130 ülkenin gerek kendi deneyimlerini gerekse bu alandaki mevcut bilimsel bilgileri değerlendirerek sağlık çalışanlarında covid-19 hastalığını meslek hastalığı olarak kabul ettikleri görülmektedir. Ülkemizde hala meslek hastalığı sayılmaması sağlık çalışanlarına verilen değerin açık göstergesidir.
*Sağlık çalışanları için kamuoyu önünde açıklanan pandemi ek ödemelerinin kapsayıcı, net ve adil olmaması sebebiyle iş barışını bozacağı unutulmamalıdır. Performansa dayalı geçici ve adil olmayan ek ödemeler yerine emekliliğe de yansıyacak şekilde, evrensel standartlara uygun, insan onuruna yaraşır, adil ve yeterli ücret ilkesi benimsenmelidir.
*Pandemi koşullarında devam eden sağlıkta şiddet olguları için, yöneticiler öncelikle özendirici tutumlardan vazgeçmekle başlayarak gerekli önlemleri almalı, sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamalıdır."