İstanbul’dan Sudan’daki direnişe destek

İstanbul’da Sudan Başkonsolosluğu önünde yapılan eylemle darbeci yönetime karşı direnen halk selamlandı, yarın gerçekleşecek “milyonluk yürüyüş”ün yanında olunacağı vurgulandı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 24 Ocak 2022
  • 21:58

İstanbul’da Sudan Başkonsolosluğu önünde, Kaldıraç, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER) ve Proleter Devrimci Duruş, “Sudan Direniş Komiteleri”nin yarın gerçekleştireceği “milyonluk yürüyüş”e destek veren basın açıklaması eylemi yaptı.

Eylemde “Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!”, “Sudan emekçi halkının yanındayız!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Ortadoğu halkları sosyalizm bayrağı altında!” dövizlerinin açıldığı eylemde okunan basın metninde “Geri dönüş yok, uzlaşı yok, devrim sürüyor!” vurgusu yapıldı.

Sudan’da 2019 başında 30 yıllık Beşir diktasının yenilmesi sonrası ordu ve muhalefetin o dönemdeki çatı örgütü olan ‘Özgürlük ve Değişim Güçleri’ arasında yapılan anlaşma sonrası geçiş hükümetin kurulduğu belirtilen açıklamada “Ancak 25 Ekim günü ordu güçleri darbe yapmıştı. Darbeciler, Haziran 2019’da varılan anlaşma sonucunda Egemenlik Konseyi’nin bir parçasını oluşturan, önceki Beşir rejimin güvenlik komitesi. Darbe, 25 Ekim’de rejimin ekonomi politikalarına karşı artan direnişin yolunu kesmek için tam da Egemenlik Konseyi başkanlığının konseyin sivil bileşenine geçmesi beklendiği süreçte gerçekleşti” denildi.

Darbeye karşı devam eden eylemlerin “Profesyonel İttifak”, “Direniş Komiteleri”, Sudan Komünist Partisi, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri tarafından desteklenen acil talepleri ise şöyle sıralandı:

“Darbenin dağıtılması ve tüm yetkinin sivillere devri.

Darbede sorumluluğu olanların derhal el çektirilmesi ve yargılanması.

Askeri konseyle doğrudan veya dolaylı (yabancı güçlerin aracılığı vb. yollarla) hiçbir diyalog ve pazarlıkta bulunulmaması.

Bütün milislerin dağıtılması ve halkın; özgürlük, barış ve adalet haklarına ve ülkenin sınırlarını koruma doktrinine bağlı ulusal bir ordunun kurulması.

Bütün silahlı kuvvetler ve polis güçlerinin politik süreçlerden uzaklaştırılması, ordunun siyasete dâhil olmasının suç haline gelmesi.

Geçiş sürecinin bütün yapısının akademi ve uzmanların denetiminde ilerlemesi.

Sudan Devleti’nin tüm ekonomik, politik ve güvenlik kararlarında tam egemenliğe sahip olması.”

Direniş Komitelerinin yayınladığı bilgilere göre en az 71 kişinin vurularak öldürüldüğü, binleri aşan yaralının ve yüzlerce gözaltının olduğu saldırıların kınandığı açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

“Bu büyük saldırıya eşsiz bir dirençle karşı koyan Sudanlılar kitlesel eylemlerini yoğunlaştırıyor. Yeri geldiğinde milyonluk yürüyüşler, hak arama eylemleri, oturma eylemleri, protesto toplantıları yapan direnişçiler, yeri geldiğinde kolluk haydutlarının saldırılarını engellemek ve durdurmak için sokak barikatları inşa ediyor.

“Bölgemizin tüm ülkeleri emperyalizme bağımlı, sömürge ülkelerdir. Bu ülkelerdeki devletlerin tümü, emperyalizmle işbirliği yapan, kukla devletlerdir. Bu aslında, mücadelenin iki yönünü de birleştirmektedir. Kendi ülkesindeki despota, kendi ülkesindeki kukla devlete karşı mücadele edenler, aynı zamanda emperyalizme karşı da mücadele etmek zorundadır.”

Açıklamanın sonunda direnişe olan destek vurgulandı.