İstanbul Artvin Çevre Platformu’nun çağrısı ile bir araya gelen çevre örgütleri “Toprağıma, suyuma, ormanıma dokunma” yazılı pankart taşıdı. Eylemde ayrıca İstanbul Rize Masası imzalı “Kanal İstanbul’a hayır” yazılı bir pankart da açıldı.
İstanbul Artvin Çevre Platformu adına basın açıklamasını okuyan Gürsel Kaya Karadeniz'in para hırsı, yanlış ve çıkarcı yönetim anlayışının sonucunda yok olma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu söyleyerek şunları ifade etti:
“Çevreye etkisi düşünülmeden ve canlıların yaşamını dikkate almadan yapılan uygulamalar, Karadeniz bölgesini gün geçtikçe daha yaşanmaz bir hale getirmektedir.”
Denizin kucağında Karadeniz otoyolu, dağların başında yeşil yol ve çok sayıda madencilik faaliyetleri, taş ocakları, denizin doldurulması, HES'lerin, ormanların yok edilircesine kesimi, nükleer santral ve farklı enerji tesislerinin bu bölgede yoğunlaşması ile Karadeniz Bölgesi'ndeki geleceğin sigortası, kadim doğal varlıkların yok olduğunu belirten Kaya sözlerine şu şekilde devam etti:
“Geçmişte ülkemizin birçok yerinde yapılan, şimdi de Rize-İkizdere'nin cennet köşelerinden biri olan Eşkenci Deresi Vadisi'nde doğal çevreyi tamamen yok edecek, suları kirletecek, insanların ve diğer canlıların yaşam alanlarına kesinlikle zarar verecek taş ocağı işletmesi faaliyete geçirilmek üzeredir.”
Sakarya'dan Artvin'e kadar bütün doğal çevreyi yok eden uygulamalara son verilmesini, halkın karar verme süreçlerine katılımının sağlanıp taleplerinin karşılanmasını ve yargı kararlarına uyulmasını talep ettiklerini ifade eden Kaya, “Bölgemizde halkın taleplerine aykırı olarak çevreye ve doğaya zarar veren uygulamaların tamamına karşıyız” dedi.
Gürsel Kaya son olarak şunları söyledi:
“Geçmişte nasıl haykırdıysak, 'Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez' Bir kez daha haykırıyoruz 'İşkencedere Vadisi geçilmez, Karadeniz halkı yenilmez.”