“İliç’te inceleme yapmamıza izin verilmedi”

TMMOB Maden Mühendisleri Odası, İliç katliamına ilişkin yaptığı açıklamada oda tarafından oluşturulan heyetin alana girişine, inceleme yapmasına ve madencilik faaliyetleri ile ilgili belgelere ulaşmasına izin verilmediğini belirtti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 20 Şubat 2024
  • 21:00

TMMOB Maden Mühendisleri Odası, İliç katliamına ilişkin yazılı açıklama yaptı. “İliç Çöpler Altın Madeni kapatılmalıdır” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Haber alınır alınmaz Odamızca oluşturulan heyet bölgeye ulaşmak için harekete geçmiş olup, 14 Şubat Çarşamba günü sabahı işletmeye ulaşmıştır. Erzincan Valisi tarafından verilen genel bilgilendirme brifingine katılım sağlanmış olup teknik konularla ilgili yetkili personel tarafından bir bilgilendirme sunumu yapılması talebimiz uygun bulunmamış, olay yerine girişimize ve inceleme yapmamıza izin verilmemiştir. Daha önce birçok olayda olduğu gibi İliç’te de şeffaflık ilkesine aykırı bir şekilde sahada yürütülen madencilik faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgelere ulaşılamamıştır.”

Yapılan inceleme ve elde edilen bilgilere yer verilen açıklamada madenin işleyişi ve hukuksuzluklar aktarıldı. Katliamın ardından sahada arama-kurtarma çalışmalarını AFAD’ın yürüttüğüne dikkat çekilen açıklamada şunlar denildi:

“İkinci bir kayma riskinin bulunması arama-kurtarma faaliyetlerinin madencilik faaliyetleri konusunda herhangi bir mesleki tecrübesi ve uzmanlığı bulunmayan kişilerce yürütülmeye çalışması arama-kurtarma çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürütülmesini engellemektedir.”

“Facianın nedeni kapasite artışıdır”

Açıklamada yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

“*Facianın gerçekleşmesinin ana nedeni, iki kez kapasite artışı yapılarak liç yığını üzerindeki yükün arttırılması, yüksekliğinin yaklaşık 250 metre üzerine çıkarılması sonucunda stabilite ve duraylılığının sağlanmasının oldukça zorlaştığı, sıvılaşmayla birlikte oluşan yarık ve çatlaklara rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması ve acil eylem planının devreye sokulmamasıdır.

 *İkinci ve üçüncü yığın liç alanı oluşturmak yerine maliyetten kaçmak ve daha fazla kâr hırsı ile mevcut yığın liç alanını kullanarak iki kez kapasite artışını yapan, oluşan deformasyon üzerine işçilerin ve iş güvenliği uzmanının uyarılarına rağmen faaliyetlere devam eden işletmeci firma ile söz konusu kapasite artışı taleplerini onaylayarak uygulanmasına izin veren, denetleme sorumluluğu bulunmasına rağmen bu görevlerini yerine getirmeyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı facianın asli sorumlularıdır.

 *Yığın liç alanından kayarak geçirimli doğal ortam üzerine akan yaklaşık 10 milyon m3’lük siyanür ve ağır metal içeren yığının çevre ve insan sağlığına olası etkilerinin izlenmesi için bölgenin yeraltı suyu haritası çıkarılmalı, etki alanından, kontrol kuyularından, Sabırlı deresi ve Fırat nehrinden periyodik olarak numuneler alınarak ölçümlerin yapılması, sonuçların şeffaf olarak kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir.

*Diğer alanlarda olduğu gibi madencilik faaliyetlerinde de işlerin bölünerek taşeron firmalar aracılığıyla yapılması, iş bütünlüğünü bozmakta, koordinasyonu engellemekte, telafisi imkansız sorunlara neden olmaktadır. Maden işletmelerinde taşeronlaştırmaya izin verilmemelidir.

*Madencilik faaliyetlerinin yürütüldüğü işletmelerde gerçekleşen bu tür olaylarda arama-kurtarma faaliyetleri herhangi bir mesleki tecrübesi ve uzmanlığı bulunmayan AFAD personeli yerine, maden mühendisleri gözetiminde uzman madenci ekipleri tarafından yürütülmek zorundadır.

*Stratejik madenlerin tanımlaması yapılmalı, altın stratejik madenler kapsamına alınarak kamu eliyle işletilmelidir.”

TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nın engellenmesini “kamuoyundan gerçeklerin gizlenmesi” demek olduğu vurgulanan açıklamada son olarak madenin kapatılması ve işletme ruhsatlarının iptal edilmesi talep edildi.