Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) ve Özel Yetkili Mahkemelerde gerçekleşen yargılanmalara ‘adil yargılanma hakları ihlal edildiği’ gerekçesiyle yeniden yargılanma hakkı tanındı. Yeniden yargılama sürecinde infazların durdurulması gerekiyor. En azından 500’ün üzerinde Hizbullahçı infazı durdurularak tahliye edildi. Ama Kürt ve devrimci tutsaklardan sadece yaklaşık 10 kişi serbest bırakıldı.
Bu eşitsizliğe karşı İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı yapıldı. Saat 13.00’te yapılan toplantıda ilk sözü Avukat Ercan Kanar aldı.
Yargının Türkiye’de hiç adil olmadığını ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini belirten Kanar, 12 Eylül yargılamalarından ve ‘91’de çıkarılan ama Kürt tutsakların yararlandırılmadığı şartlı salıverme yasasını hatırlattı.
Yargının Türkiye’de Kürtler, devrimciler için engizisyon mahkemeleri durumunda olduğunu belirten Kanar, AB ülkelerinin Türkiye’deki yargının durumunu anlatan raporuna değindi.
Kanar son eşitsiz durum üzerine şu ifadeleri kullandı:
“AYM’nin Abdullah Altun kararı sonrasında yaşanan gelişmeler; bu davanın başvurucusu konumundaki kişinin yeniden yargılandığı mahkemece serbest bırakılmayıp, 100’ün üzerinde Hizbullah hükümlüsünün kendileri hakkında verilmeyen bu karara dayanarak yaptıkları başvuruların aynı mahkemece kabul edilerek onlar hakkında infaz durdurma kararı verilmiş olması, başvurucunun kendisinin ise gelen tepkiler üzerine çok sonra zoraki biçimde serbest bırakılması, hatta başkaca mahkemelerde yargılanan diğer Hizbullah davası hükümlülerinin de bu mahkemeler tarafından başkaca AHİM veya AYM kararlarına dayanılarak serbest bırakılmaları ve bu sayının 500'ü aştığının ifade edilmesi eşitsizliği gözler önüne sermektedir.”
Kanar’ın ardından Avukat Gülizar Tuncer söz aldı. Altun hakkında verilen karara rağmen yaklaşık 1 yıl serbest bırakılmadığını vurgulayan ancak tepkiler sonrası bırakıldığını ifade etti. 500’ün üzerinde Hizbullahçıya karşın göstermelik olarak 10-11 siyasi tutsağın serbest bırakıldığını belirten Tuncer, Hizbullahçıların bırakılmasının yeni tarz kontra örgütlenmenin hazırlığı olduğu yönünde bir düşünce oluşturduğunu ifade etti.
Avukatların konuşmalarının ardından her biri 20 yılın üzerinde hapiste olan Suat İncedere’nin babası, Erol Dündar’ın yengesi , Yüksel Yiğitdoğan’ın, Mahmut Yalım’ın yengesi, Dağıstan Öztürk’ün yeğeni ve Nihat Bertan’ın abisi eşitsizliğe son verilmesini isteyen konuşmalar yaptılar.
Son olarak Türkiye’de en uzun süre hapiste kalan kadın tutsak olarak Güneş Arduç Eliuygun konuştu. 12 Eylül döneminde 4 yıl, ‘91’den sonra 26 yıl hapiste kaldığını belirten Eliuygun yenden yargılamada eşitliğin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Kızıl Bayrak / İstanbul