Ülkeyi 18 yıldır yöneten AKP iktidarı, “başarılarının” kanıtı olarak her fırsatta yaptığı “yatırımları” ve “hizmetleri” göstermektedir. Fakat bu sözde yatırım ve hizmetlerin ardındaki gerçekler ortaya çıktıkça, bunların esasta birer toplumu soyma projesi olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
Bunun son örneği geçenlerde Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) açıkladığı rapor oldu. DHMİ’nin işletmeci firmalara verilen yolcu ve uçak garantileri dolayısıyla ödediği miktar, beş yılın sonunda 347 milyon dolara ulaştı. 2019 yılında işletmeye açılan İstanbul Havalimanı için verilen aynı garantilerin miktarı ise, bir önceki yıla göre iki kat artışla 133 milyon dolara çıktı.
Attığı her adımda sermayeyi ama özellikle de yandaş sermayeyi ihya eden gerici-faşist iktidar, kimisini “çılgın projeler” olarak adlandırdığı ve şaşaalı reklamlara konu ettiği hemen tüm “yatırımları”, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) denen projeler vasıtasıyla yaptı. Bu projelerin çoğu yandaş firmalara verildi. Fakat otoyollar, köprüler, tüneller vb. projelerde olduğu gibi, en büyük paya sahip olan havaalanlarında da ortaya konulan hedefler tutmadı. Bu şirketlere önden verilen yolcu, araba veya uçuş garantilerinin bedeli Hazine’den ödenmektedir.
DHMİ’nin hazırladığı son yıllık faaliyet raporunda özel şirketler tarafından işletilen Antalya, Atatürk, Dalaman, Adnan Menderes, Esenboğa, Milas-Bodrum, Zafer ve İstanbul havalimanları için verilen dövize endeksli garanti ödemelerine ilişkin bilgiler yer aldı. BirGün’den Nurcan Gökdemir'in haberine göre, başta yeni açılan İstanbul Havalimanı olmak üzere, KÖİ projesi kapsamında işletilen havaalanları için 2015’te 42 milyon dolar olan yolcu ve uçak garantisi bedeli, her yıl kademeli bir şekilde arttı. 2019’da ise bir önceki yıla göre iki kat artışla toplam 133 milyon dolara ulaştı. Garantiler için beş yılın sonunda ödenen toplam miktar ise 347 milyon dolar.
DHMİ’nin ilgili raporunda tutturulamayan hedeflerin ve bedeli emekçilere fatura edilen başarısızlıkların sebebi olarak dünya ekonomisi gösterilerek, şunlar söyleniyor: “Havalimanı altyapısı ve hizmetlerinde KÖİ projelerinin başarıyla uygulandığı ve ekonomik açıdan olumlu sonuçlar doğurduğu ifade edilebilirse de, dünya ekonomisinin içine girmiş olduğu yeni paradigma çerçevesinde normlar gözden geçirilerek, ülke yararı açısından realiteye uygun pozisyon alınması gerekmektedir.”
Havacılık alanında KÖİ projeleri vasıtasıyla ve yap-işlet-devret modeliyle yapılan bazı havaalanlarında verilen yolcu ve uçuş garantisi kimilerinde 2023’e kadar, kimilerinde ise 2044 yılına kadar sürmektedir.
AKP-Erdoğan iktidarının her fırsatta ifade ettiği, “millete hizmette sınır tanımamanın”, gerçekte “milleti” soymakta, yalanda ve sahtekarlıkta sınır tanımamak olduğu, DHMİ’nin açıkladığı son raporla bir kez daha açığa çıkmıştır.