Hastanelerde muayene zaman sınırlaması nedeniyle gerçek niteliğinden uzakken AKP iktidarında tümüyle uzaklaştı. AKP’nin her fırsatta “Sağlıkta çağ atladık” diye övündüğü Sağlıkta Dönüşüm Programı, ‘Jet hızıyla hasta bakma’ anlayışını da beraberinde getirdi. Hekimlerden Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) randevularını 5 dakikada bir olacak şekilde düzenlemeleri, gün içerisinde 90 hasta bakmaları isteniyor. Beş dakikada sağlıklı bir muayene yapılamayacağının altını çizen hekimler ise Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerini (DSÖ) işaret ediyor. Zira DSÖ’ye göre hekimin, hastanın sorununu dinleyip, onu muayene ederek doğru tanıyı koyması için gereken süre 20 dakika.
BirGün’den Yaren Çolak’ın haberine göre, Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görev yapan ve ismini vermek istemeyen bir hekim, öğlene kadar tam 35 hasta baktığını belirterek, “Hastayı ne dinleme ne de muayene etme şansımız oluyor” dedi. Kendilerine 5 dakikada bir hasta bakmaları konusunda yapılan baskılara dikkat çeken hekim, “Hastayı çağırmanız ve hastanın içeri girmesi zaten 1 dakika. Hemşire yok, sekreter yok, bunların hepsinin yükü yine biz hekimlerde. Tahlilleri görüp, ilaç yazıp göndermek dışında bir şey yapamıyoruz. Hasta odaya girdikten sonra geri kalan 4 dakikada bunları nasıl yapalım?” diye konuştu.
Yanlış tanı riski var
Doğru tanı ve tedavi için muayenenin önemine vurgu yapan hekim, “5 dakikada yalnızca tahlillere bakılarak yapılan bir muayene, yanlış tanı koyma ihtimalini artırır. Hastayı dinleyemiyor, muayene edemiyorsun. Hâlbuki kalksan baksan belki de karnında kitle var” ifadelerini kullandı.
AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı’na ilişkin “Sistem patladı” değerlendirmesini yapan hekim, sözlerini şöyle tamamladı: “Birinci basamak sağlık hizmetini kaldırdılar. Koruyucu sağlık hizmetlerine hiç önem vermez oldular. Hastanelerde yığılma oldu. Az hekimle çok iş yapmaya çalıştıkları bu sistem de patladı.”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) II. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Sağlık Bakanlığı’nın veya hastane başhekimlerinin meslektaşlarımızdan 5 dakikada bir hasta bakmalarını istemesi, hasta hakları ve hekim haklarının yanında insan haklarına da aykırı” dedi. Ökten, şunları kaydetti:
“DSÖ, bir hekimin hasta başına ayırması gereken süreyi 20 dakika olarak belirlemiş. Bu süre, standart bir hasta bakma süresidir. Bazı branşlar için bu süre daha uzun olabilecekken bazı branşlar için daha kısa olabilir. Ancak 5 dakikada sağlıklı bir hasta muayenesi mümkün değil.”
Beş dakikada muayene dayatmasının özen eksikliğine ve tıbbi uygulama hatalarına yol açabileceği uyarısında bulunan Ökten, “Bu kadar kısa bir sürede hekimler tarafından etkili bir muayene, teşhis ve tedavi gerçekleştirilemez. Bu durum hasta açısından yanlış teşhis ve tedavi, hekim açısından ise malpraktis, şikâyet ve şiddete kadar gidebilen bir dizi olumsuzluk demek” ifadelerini kullandı.
Böyle sistem dünyada yok
“Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile hastalar müşteri, hastaneler ticarethane oldu” diyen Ökten, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hekim başına bu kadar fazla hasta düşmesinin nedeni, uygulanan yanlış sağlık politikaları. Bu, iktidarın çok övündüğü Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin bir sonucu. Bu sisteme hasta lazım. Bu yüzden koruyucu sağlık sisteminden uzaklaşıldı. Aile Hekimliği sistemine geçildi; ancak oy kaygısı ile bu sistemin esas unsuru olan basamak sistemine geçilmedi. Bir günde bir hasta aile hekimine, devlet hastanesine, özel hastaneye veya üniversite hastanesine başvurabiliyor. Dünyada böyle sağlıksız bir sistem yok. Sistem, insanları iyileştirmek yerine hastalandırmak üzerine kurulu.”
Pandemiyle birlikte koruyucu sağlık hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını belirten TTB İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Ama buna rağmen hâlâ ders çıkarmış değiliz” dedi.