İstanbul Tabip Odası deprem bölgesinde yaptığı incelemelere dair gözlemlerini aktardı. Organizasyonun kurulamadığını belirten hekimler, sağlık kurumlarının da yıkılması nedeniyle çok insanın yaşamını yitirdiğini ifade etti.
7 Şubat’ta deprem bölgesine giden İstanbul Tabip Odası (İTO) üyeleri bölgeye dair izlenimlerini açıkladı. Cağaloğlu’nda bulunan binalarında basın toplantısı düzenleyen İTO adına konuşan Dr. Özden Göngür, organizasyonun oldukça kötü olduğunu vurguladı. Güngör deprem bölgesindeki kimi izlenimlerin şöyle aktardı:
“Biz Adıyaman için organize olurken, hazır olan bir otobüse bindik ve vakit kaybetmemek adına Adana’ya gittik. İskenderun Devlet Hastanesi’nden bir hekimle iletişime geçerek, hastanede ihtiyaç olup olmadığını sorduk. Oraya geçeriz diye düşündük, ancak Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (AFAD) bizi bir teknik üniversiteye götüreceğini söyledi. Sonrasında oraya da geçemedik. Antakya’ya gönderileceğimizi de söylediler. Sabah saat 5 suların vardık. Orada tek bir sağlık çadırı kurulmuştu. Zifiri karanlık olduğu için herhangi bir çalışma ya da işlem de yoktu.”
Dr Ahmet Tabduk Mehlepçi ise Antakya’da AFAD’ın da ne yapması gerektiğini bilmediğini ifade etti. Mehlepçi, depremzedelere yardımcı olmak için bölgeye gittiklerini ancak AFAD’ın buna olanak sağlamadığını söyledi.
Son olarak söz alan Dr. Emrah Kırımlı, şu ifadelere yer verdi:
“Şu an ki deprem yönetmeliği şunu diyor: ‘Hiçbir sağlık kurumu yıkılmayacak ve kullanılamaz durumda olmayacak ve çalışmaya devam edecek’. Oysa 750 yataklı bir hastane ne yazık ki yıkıldı. Hatay’da tüm sağlık kurumaları yıkılmış durumda. Eğer bu yerler çalışıyor olabilseydi muhtemelen binlerce kişinin hayatı kurutulacaktı.”