AKP iktidarının çok yönlü saldırılarına uğrayan Halkların Demokratik Partisi (HDP), bugün kayyımlara karşı tutum deklarasyonunu açıkladı. Deklarasyonda, kazanılmış mevzileri koruma ve erken seçim çağrısı yapıldı.
HDP Eş Genel Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan tarafından açıklanan deklarasyonda, AKP-MHP iktidarının kayyım rejimi olduğu ve iktidarın bunun üzerine kurulduğu vurguları yapıldı. Kayyım politikasının “Kürt halkına karşı düşman hukuku uygulaması” olduğunun altı çizilen deklarasyonda, seçme ve seçilme hakkının gasp edildiği, yasaların hiçe sayıldığı vurgulandı.
“Yerel demokrasi” ve eşbaşkanlık sistemine dair vurguların da yer aldığı deklarasyonda “Kayyım politikalarına karşı çıkmak güçlü Meclisi, halkların barış anayasasını ve nihai olarak demokratik cumhuriyeti savunarak bütün demokrasi güçlerinin birlikte yürümesi demektir. Savaşa, sömürüye, darbelere karşı demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel hukuk ölçeğinde üçüncü yol siyaseti olan Demokratik Cumhuriyet paradigmamızı yüzyıldır biriken sorunları çözmek için sonuna kadar savunacağız” denildi.
“HDP ağır bedellerle elde ettiği kazanımlardan vazgeçmeyecek”
Ayrıca, kayyım politikasının sadece HDP’ye, belediyelere ve Kürt halkına bir saldırı olmadığına dikkat çekilen deklarasyonda, HDP’nin belediye ve meclisteki kazanımlarını koruma vurgusu, buralardan “çekilme” tartışmalarına değinilerek şöyle dile getirildi:
“Halkın tüm baskı ve zulme rağmen canı ve emeği ile elde ettiği kazanımları korumak bizlerin boynunun borcudur. Bu konuda yaşanan eksiklik varsa kazanımların yeterince korunamamasıdır. Sorumluluk ise başta bizler olmak üzere, bu tekçi kayyım rejimine karşı sesini yükseltmeyen herkese aittir. HDP, bugünden sonra öncü rolünü her zamankinden fazla üstlenmeye hazırdır.
“11. Konu bu şekilde tartışılmadığı müddetçe kararımız nettir: HDP, başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarının büyük acılar çekerek, ağır bedeller ödeyerek elde etmiş olduğu kazanımlardan vazgeçmeyecektir. Yerel yönetimler dahil, yaşamın bütün alanlarında kapsamlı, sistemli ve çok yönlü bir saldırıyla karşı karşıya olan HDP, hiçbir mücadele alanından çekilmeyecek, demokratik ve meşru zeminlerde mücadelesini büyük bir kararlılıkla sürdürecektir. Hedef demokratik siyaseti büyütmektir, söndürmek değil.”
Erken seçim çağrısı ve AKP-MHP ittifakına hodri meydan
Uluslararası kamuoyuna HDP’ye yapılanlara sessiz kalmama çağrısının yer aldığı deklarasyon, AKP-MHP ittifakına ve muhalefete “erken seçim” çağrısıyla şöyle son buldu:
“AKP-MHP İttifakına çağrımızdır: 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde de görüldüğü gibi çoğunluk desteğini kaybetmiş, toplumsal meşrutiyet zeminini yitirmiş bu iktidar, kayyımlar gibi siyasi darbe yöntemleriyle halkların iradesini gasp ederek, hukuk dışı ve gayri meşru yollarla toplumu daha fazla yönetemez. Türkiye halklarının AKP-MHP sultasından kurtulması için ‘erken seçim’ diyoruz. Bu bir meydan okuma çağrısıdır. Buradan hodri meydan diyoruz! Bütün muhalefeti bu erken seçim talebinin etrafında birleşmeye ve harekete geçmeye çağırıyoruz.
“Kuşkusuz ki, kimliği ve inancı ne olursa olsun her birimizin tarihi sorumluluklar alması gereken günün şafağındayız. Bu tarihi sorumluluk kısır siyasi tartışmalara, kimliklere kapanarak korunma kaygılarına ve ucuz siyasi hesaplara heba edilmeyecek kadar önemlidir. Bu ruh ve bilinçle, HDP olarak yaşadığımız coğrafyadaki her türlü baskıcı, faşist anlayışa karşı demokrasi, barış ve adalet diyen tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri aktif dayanışmaya, birleşik mücadeleye ve demokrasi ittifakına çağırıyoruz.”