HDP “Herkes için adalet” kampanyası başlattı

HDP “Herkes için adalet” kampanyasını Ankara’da düzenlenen etkinlikle başlattı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Şubat 2021
  • 19:46

HDP Ankara’da gerçekleştirdiği etkinlikle 4 ay sürecek “Herkes için adalet” kampanyasını başlattı. Duyurunun yapıldığı salonda Kürtçe ve Türkçe yazılı “Tecride son”, “Yaşam için adalet”, “Despê de edalet”, “Herkes için adalet”, “Kadın kırımına son”, “Kadınlar için adalet”, “Aş için, doğa için, anadil için, barış için adalet” pankartları yer aldı.

Etkinlik saygı duruşuyla başladı. Açılış konuşmasını Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan ve Merkez Yürütme Kurulu üyesi İlknur Birol yaptı.

Ardından yazar, aydın ve siyasetçilerin gönderdikleri video mesajları izlendi ve HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş’ın kısa mesajları ve ayrıca Demokrasi İçin Birlik (DİB) tarafından gönderilen mesaj okundu.

Etkinlikte kampanya süresince kullanılacak; Hilmi Yarayıcı, Adalılar, Hüseyin Turan, Pınar Aydınlar, Suavi, Fikriye Kılınç, Haluk Tolga İlhan, Serhad Raşa, Egemen Yılmaz ve Fatih Gezer’in hazırladığı “Haykır” isimli şarkı ve klip de tanıtıldı.

“En büyük ve öncelikli sorun adaletsizlik”

Kampanya deklarasyonunu HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar okudu. Buldan ve Sancar’ın okuduğu “Herkes için, her yerde, her dilde, her zaman adalet” başlıklı deklarasyonda, AKP-MHP iktidarının dayattığı toplumsal krizlere değinilerek “Bu krizlerin her birinin ayrı ayrı sonuçları olsa da, hepsinin toplamda ürettiği ve giderek çığ gibi büyüyen ortak bir sonuç vardır: Adaletsizlik.” denildi. “Türkiye'nin bugün en büyük ve öncelikli sorunu adaletsizliktir” diye devam eden deklarasyonda, adaletsizliğin farklı toplumsal sorunlar ile bağlantısı ortaya koyuldu. 10 başlıkta Ekonomik kriz, yoksulluk, “kayyım rejimi” ve siyasal kriz, yargı sistemi ve hukuksuzluklar, Kürt sorunu, hapishanelerdeki tecrit ve insanlık dışı koşullar, gençliğe reva görülen geleceksizlik, kadınlara dayatılan şiddet, çifte sömürü, eğitim, sağlık, ekoloji başlıkları üzerinde duruldu. 

“Bu adaletsizlikler düzeni daha fazla sürdürülemez”

“Adaletsizlik bir yönetim ilkesi haline gelmekte, çürüme bütün toplumu sarmaktadır” diye devam eden deklarasyonda, “Siyaset ile gangsterlik birbirine karışmakta, kimi siyasetçiler rakiplerini dövdürmekle övünmekte; cezasız kalan her zorbalık saldırganların daha da azgınlaşmasına yol açmaktadır. İktidar kaybettiğini gördükçe hırçınlaşmakta, şiddet bütün anlaşmazlıkların çözüm anahtarı, hakaret en muteber dil haline getirilmekte ve korku iklimi yaratılmaktadır” ifadeleri kullanıldı. 

“Bu adaletsizlikler düzeninin daha fazla sürdürülmesi mümkün değildir” denildikten sonra şöyle mücadele çağrısı yapıldı:

“Bu tehlikeli gidişata dur demek, toplumun tüm kesimlerinin nefes almasını sağlamak, sorunların müzakere ve diyalogla çözüleceği zemini yaratmak, adalet özlemi taşıyan herkesin ortak görevidir.

“Adaleti ancak tüm farklılıklarımızla, el ele vererek ve hep birlikte mücadeleyle sağlayabiliriz. Herkes için adalet demenin şimdi tam zamanıdır.”

4 ay sürecek “Herkes için adalet” seferberliği

Haziran 2021’e kadar 4 ay sürecek “Herkes için adalet” seferberliği başlatıldığı ilan edilen deklarasyonda farklı sorunlar üzerine ortaya konan hedef ve talepler şöyle: 

“- İşsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa, hayat pahalılığına, sömürüye, talana, gelir uçurumuna karşı mücadeleleri büyüteceğiz. 

- Kayırmacılığa; ayrımcılığa, şiddet ve nefret diline, kutuplaştırıcı politikalara karşı direneceğiz. 

- Farklı halkların ve inanç gruplarının haklarını, hukuklarını, kültür, kimlik ve anadillerini özgürce kullanabilmeleri mücadelemizi kararlı biçimde sürdüreceğiz. 

- Kadın kırımına ve kadına yönelik şiddete, kadın yoksulluğu ve işsizliğine karşı mücadeleyi büyütecek, İstanbul Sözleşmesi'ni daha güçlü sahipleneceğiz. 

- Gençliğe karşı tüm hoyrat politikaların karşısında duracağız. 

- Doğa katliamını ve tahribatını durduracağız.

- Bütün toplumsal ve demokratik muhalefet güçlerinin özgürce siyaset yapma hakkını savunacağız. 

- Demirtaş, Kavala, Berberoğlu örneklerinde olduğu gibi AYM ve AİHM tarafından verilen kararların uygulanmasını sağlayacağız. 

- Cezaevlerinde hüküm süren şiddet, zorbalık, tecrit ve hak gasplarını sona erdireceğiz…”