Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, parti kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Davanın seçim sonrasına bırakılmasını talep eden HDP, başvuruya dair partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, Yargıtay’ın partinin hesaplarına bloke konulmasıyla ilgili başvurusuna dair henüz bir tebligatın yapılmadığını belirterek şunları ifade etti:
“Basın yayın organlarında bir dizi haber yer aldı, bize herhangi bir tebligat yapılmadı, biz doğrudan AYM’ye bir başvuru yaptık. Özü itibariyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın bu talebinin AYM’nin kuruluş yasasına ve ceza yasasına aykırı olduğu yönünde tespitimiz var. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebinin doğrudan siyasete müdahale anlamına geldiğini söyledik. Olağan koşullarda yapılacak seçimlere 6 aydan kısa bir süre kaldı. Daha erken bir seçimin yapılması tartışması sürüyor. Bugün de iktidarın küçük ortağının böyle bir çağrısı olduğunu gördük. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçimlere müdahale anlamına gelecek, seçim yarışının adil bir biçimde yürütülmesinin önüne geçecek bir talepte bulunmuş oldu. Bu talepte iktidarın küçük ortağının çağrısı üzerine yürütüldü. Hem siyasal olarak seçimlere müdahale, anti demokratik bir uygulama anlamına geldiğini söyledik. Hukuksal olarak dayanaktan yoksun olduğunu söyledik.”
Tiryaki, davanın açılmasını demokrasiye müdahale olarak değerlendirerek “Umarım AYM bu talebi incelenmeksizin reddeder ve aksi bir karar AYM’nin seçimlere müdahale etmesi anlamına gelecektir” dedi.
“Dava, seçimi kazanmanın aracına dönüştürüldü”
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Özdoğan, kapatma davası sürerken hesaplara bloke konulamayacağını ifade ederek şöyle konuştu:
“İktidar HDP’nin olmadığı bir seçim süreci istemektedir. Bunu da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın eliyle yapmak istemektedir. Biz hep söyledik, yargı siyasetin aracı olmasın, siyasetin eli olmasın. Kapatma davası ne yazık ki birçok başlıkta basınla paylaşılan ve bizim sonradan duyduğumuz bir şekilde gerçekleşiyor. Seçimi kazanmanın aracı haline dönüştürülmüş durumunda.”
“Bu talebin hukuksal bir yönü bulunmuyor”
Avukat Özgür Erol ise, iki yıldır süren kapatma davasında HDP’ye yönelik ciddi bir siyasi kampanyanın yürütüldüğünü söyleyerek şunları ifade etti:
“Bu siyasi kampanya çeşitli gerekçelerle örülmeye çalışıldı. Geldiğimiz bu noktada HDP’nin hazine yardımı alacağı hesaplara bloke konulması talebi artık son noktayı ifade ediyor. Hukuksal bir yönü bulunmayan bir talep. Mart 2021’deki ilk iddianamede bu talep öne sürüldü, iddianame reddedildi, Haziran 2021’deki iddianamede bu talep yenilendi ve AYM tarafından reddedildi. Aradan geçen bir buçuk yıldan sonra davada ne tür yeni bir durum oldu da başsavcılık bu talebi yenileme gereği duydu. Yeni olan tek şey, seçim sürecine gelinmiş olundu. Yasal veya anayasal bir temeli olmayan bu talebi incelenmeksizin reddini talep ettik.”
Erol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kapatma davasında 10 Ocak’ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AYM’de sözlü görüşlerini sunacak. Bu artık son merhalelerden biridir. Bundan sonrasında da HDP adına bu görüşler sunulacak, bu aşamaya gelmeden bu talebin apar topar sunulmuş olması, bu işleyişlerin iç içe geçmesine yol açıyor. Öncelikle bu talebe doğru hususun netleşmesi gerekir. Bu husus netleşmeden, bu hususta ya ret kararı verilecek ya HDP’nin görüşü ve savunması alınacak. Ya da bu süreçler tamamlanmaksınız bunun üstüne Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dinlenmesi prosedürü işletilemez. Dolayısıyla bu karara dair bir incele yapılacaksa Yargıtay'ın sözlü mütalaa prosedürünün de ertelenmesi gerekir. Mevcut dilekçemizin içeriğindeki talepler bunlar.”