Hasankeyf Koordinasyonu, ‘Hasankeyf İçin Geç Değil’ vurgusuyla bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklama tehdidin tehlikeye dönüştüğünü belirten şu ifadelerle başladı:

“1954’te devlet projesi olarak başlayan Ilısu Barajı ve HES Projesi 23 Temmuz 2019 tarihine kadar Dicle Vadisi’nde 400 kilometre akarsu uzunluğundaki alan içinde yaşayan en az 100’ü endemik ve türü tükenme tehlikesi altında olmak üzere milyonlarca canlı, yaklaşık 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf başta olmak üzere 300’ün üstünde arkeolojik alan, yaşam kaynakları ellerinden alınacak ve birçoğu göç etmek zorunda olacak 100 bin insan için bir risk iken, baraj kapaklarının kapatılmasıyla birlikte tehdit ve tehlikeye dönüşmüş durumda.”

Baraj kapaklarının kapatılmasıyla baraj gölünün büyümeye başladığının uydu görüntüleriyle tespit edildiği belirtilen açıklamada, bölgede yaşayan insanların tedirginliği ifade edildi.

“Ilısu Barajı ve HES’inin hâlâ bir Çevre Etki Değerlendirmesi’nin (ÇED) olmaması, Dicle Vadisi boyunca bağımsız akademisyenler ve uzmanlar tarafından bir incelemenin olmamasından dolayı şu anda oluşan göletin hangi türleri nasıl etkilediğine dair bir bilgi veya veri yok“ denilen açıklamada, baraj kapaklarının tümüyle kapatılması durumunda Hasankeyf de dahil vadi boyunca 300 höyüğün sular altında kalacağına dikkat çekildi.

Açıklamanın devamında Hasankeyf Koordinasyonu’nun taleplerini içeren şu ifadeler yer aldı:

“Geçen hafta yeni bir döneme geçilmiştir. Artık Ilısu Barajı ve HES projesi Antik Kent ve Dicle Vadisi için bir risk olmaktan çıkmış, bir tehdit ve tehlikeye dönüşmüştür.

Ilısu Barajı ve HES projesi bir an önce durdurulmalı, baraj kapakları kontrollü açılarak ortaya çıkan gölet boşaltılmalıdır. Toplumu dikkate almayarak ve baskılayarak değil, yerel halk ve onun tüm temsilcileriyle bir demokratik uzlaşı süreci başlatılmalı ve çözüm arayışına girilmelidir. Bu yıkım projesinin neresinden dönersek dönelim hepimiz için kazançtır.“

Açıklamada son olarak ‘Hasankeyf için geç değil’ denilerek duyarlı herkese Hasankeyf’i korumak için mücadele çağrısı yapıldı.