Batman’da bulunan 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf ilçesini ikiye ayıran Dicle nehri üzerinde kurulan ve çok kısa süre sonra su toplamaya başlayacak Ilısu Barajı ile tarihin yok edilmek istenmesi protesto edildi.
Hasankeyf Yaşatma Girişimi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde Üçüncü Hasankeyf Küresel Eylem Günü vesilesiyle bugün basın açıklaması gerçekleştirildi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; tarihi bölgede toplanan çevrecilerin eyleminde konuşan Avrupa Parlamentosu Kültür ve Eğitim Komite Üyesi Julie Ward, 12 bin yıllık Hasankeyf'te 9 uygarlığın yaşadığını ve bu tarihin yok edilemeyeceğini söyledi. Ayrıca Erdoğan’a bir mektup yolladığını ve bir yanıt istediğini ifade etti.
Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir de “Türkiye kendilerine ait olmayan bir hafızanın hatırlanmaması için mi bu girişimleri yapıyor?” diye sorarken HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran da Hasankeyf için mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Kurumlar adına basın açıklamasını ise Zozan Şimşek okudu. 20 yıldır Hasankeyf için süren mücadele ile 3 kez projenin durdurulduğunu belirten Şimşek şunları söyledi: “Ilısu Projesi baştan sona yanlış ve yıkım getiren bir projedir. Devlet yetkililerinin iddia ettiği 'yereldeki topluma sosyo-ekonomik yararı' olacağı tamamen bir aldatmacadır. Başta Hasankeyf olmak üzere Yukarı Mezopotamya bölgesinin önemli bir kültürel miras alanını sular altında bırakacağı gibi, 80 bin kadar insanı yoksulluğa sürükleyecek ve halen çok önemli bir biyo-çeşitliliğe sahip Dicle Vadisi’nin yok olmasını beraberinde getirecektir.”
Ayrıca baraj ile Irak’ın tarımının da ciddi oranda olumsuz etkileneceğini belirtti.
Taşınan eserlerin de zarar gördüğünü ve tarihi anlamlarını kaybettiğini ifade eden Şimşek, mağaraların dolgu ile kapatıldığını, kayaların patlayıcılar ile parçalandığını dile getirdi. “Tarihi Hasankeyf’in yıkımına dönük politikaların devamı olarak yeni diye tabir edilen fakat hafızası olmayan bir yerleşke inşa edilmiştir” dedi.
UNESCO’nun, kendi belirlediği 10 kriterden 9’una sahip olmasına rağmen Hasankeyf’teki yıkıma sessiz kalmasına ve AİHM’in de verdiği karar ile yıkıma hizmet ettiğini belirten Şimşek, hâlâ yıkımın durdurulabileceğini ifade ederek herkesi kendilerine destek vermeye çağırdı.