Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan ve AKP Bitlis Milletvekili Cemal Taşar ile kardeşi Kızılay Tatvan Şubesi Başkanı Battal Taşar’a ait otelde Kızılay’ın ihtiyaç sahipleri için gönderdiği etlerin görüntüleri gazeteci Sinan Aygül tarafından ortaya çıkarılmıştı. Skandalın ortaya çıkmasının ardından Kızılay Genel Merkezi idari soruşturma başlatmış, görüntülerin komplo olduğunu iddia eden Kızılay Tatvan Şube Başkanı Battal Taşar ise istifa etmişti.
Şimdi de, AKP’li vekilin yeğeni, Taşar Otel’in müdürü ve Kızılay Tatvan Şube’nin de Başkan Yardımcısı Fevzi Piral’ın, gazeteci Sinan Aygül'ü müfettişlerin yanında ölümle tehdit ettiği ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında Kızılay müfettişine ifade vermek için gittiği Kızılay Şubesi’nde müfettişin yanında tehdit edildiğini söyleyen Bitlis News Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül şunları anlattı: “Müfettiş ifade için davet etmişti, Kızılay Tatvan Şubesine gittim. İfadenin ardından çıkarken bu şahıs müfettişin önünde ‘Karşıma çıkmasan iyi olur’ şeklinde tehdit etti. Müfettiş beyin de rahatsız olduğunu görünce karşılık vermedim.”
Kızılay müfettişinin önündeki tehdidin ardından sosyal medya üzerinden de tehditlerin devam ettiğini söyleyen Aygül şunları anlattı:
“O gün tepki vermedim ama şahıs sosyal medya üzerinden de tehditlerine devam etti. Bir yorumunda bana dönük hakaret ve tehdit içeren ifadeler kullanınca kendisini telefonla aradım. ‘Fevzi bey hayırdır benimle ne probleminiz var?’ diye sorunca ‘Mevzuyu biliyorsun beni oraya getirtme’ dedi. Ben de gel bekliyorum deyince ‘Senin gözlerini oydururum, gebertirim seni, bizimle uğraşmanın ne olduğunu göreceksin…’ şeklinde tehditlerde bulundu.”
Gazeteci Aygül konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Bunlar ne yazık ki bir çete, bir suç örgütü gibi davranıyor. Devlet biziz kimse bize bir şey yapamaz diyorlar. Çok farklı yollarla beni sıkıntıya sokmaya, geri attırmaya çalışıyorlar. Çok basit bir soru sordum ‘Kavurmaların orada ne işi var?’ dedim buna cevap veremeyince absürt açıklamalar yapıp, olayı manipüle etmeye çalışıyorlar. Oysaki meslek hayatım boyunca dert edindiğim tek şey haramilerin hayasızca talanıyla mücadele etmek oldu. Bugüne kadar buna kimse engel olamadı, tabi ki bunlar da olamayacak. Yaşadığım ülkeyi ve koşulları biliyorum, iliklerime kadar yaşayarak öğrendim. Bu mesleği bütün riskleri göze alarak yapıyorum. Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunuyorum ve daha da önemlisi tüyü bitmemiş yetim hakkına hunharca saldıran bu haramileri kamuoyunun vicdanına havale ediyorum.”
