Futbolun “Kozmik Uçurtma”sı Maradona

Diego Armando Maradona, namı diğer “Kozmik Uçurtma” 60 yaşında hayata gözlerini kapadı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 30 Kasım 2020
  • 16:09

Diego Armando Maradona, namı diğer “Kozmik Uçurtma” 60 yaşında hayata gözlerini kapadı.

Maradona, Katolik inancına mensup olan Don Diego ve Dalma Salvadora Franco çiftinin sekiz çocuğundan beşincisi olarak 1960 yılında Buenos Aires eyaleti Lanus’da doğdu. Bir Tuğla Fabrikası’nda işçi olan baba Don Diego, oğluna Diego Armando ismini uygun görmüştü. Diego köken olarak eski Yunanca ve İbraniceye dayanıyordu ve iki anlamı vardı. İlki, başka birinin yerine geçmek, diğeri ise öğretmen demekti. İkinci ismi Armando ise, ordudaki adam anlamına geliyor. Maradona yoksulların ağırlıklı olduğu Villa Fiorito semtinde büyüdü.

Topla tanışması üçüncü doğum gününde kuzeni tarafından kendisine bir top hediye edilmesi ile oldu. “6 ay boyunca gömleğinin içindeki topla uyudu.” (Hendrix Hale) Annesi, her yoksul annenin düşlediği gibi, çocuklarına, okuyup kendilerinin yaşadığı bu sefaletten kurtulmasını salık veriyordu. Anne Maradona’nın okuyup muhasebeci olmasını istiyordu.

Diego’nun kafasında ise top ve futbolcu olma hayalleri baş göstermişti. Latin Amerika favelalarında (gecekondu semtleri) yoksulluk içinde gözlerini açmış her çocuk gibi, ailesinin düzgün bir yaşam sürmesine yardımcı olmak için bir oyuncu olma hayali vardı. Daha 9 yaşında gözle görülür bir futbol becerisine sahip olduğu görülüyordu. İlk oynadığı futbol deneyimi, “Küçük Soğan” adlı köy takımıyla oldu. Katıldıkları turnuvayı kazanmışlardı. Diego burada sergilediği performansıyla başarıda büyük rol oynamıştı. Bu küçük çocuğun becerileri izleyicileri büyülemişti.

Oğlunun yeteneğini önemseyen baba, Diego’nun ilerlemesi için gereken hiçbir çaba ve fedakarlığı esirgemedi. İhtiyaçları için daha fazla mesai yapıyordu fabrikada ve eşiyle birlikte oğullarının hiçbir maçını kaçırmıyordu.

Maradona tozlu, çamurlu sahalarda büyüdü. 12 yaşında girdiği seçmelerde başarılı performans sergileyen Diego, Los Cebollitas takımında oynamak üzere seçildi. Yetenekleri ve hırslı oluşuyla hızlı yükseldi. 15 yaşında Argentinos Juniors ile profesyonel olarak oynama şansı yakaladı. Ve Los Cebollitas’ın 136 yenilgisiz bir galibiyet serisine taşımasında büyük pay sahibi oldu. 1982’de döneme damgasını vuran rekor parayla (7,6 milyon dolar) FC Barcelona’ya transfer oldu. Burada iyi performans ortaya koyan Maradona, Copa del Rey ve İspanyol Süper Kupası’nın kazanılmasında belirleyici rol oynadı. Barcelona’da bazı sorunlar nedeniyle buradan ayrılarak İtalya Serie A ile anlaştı. Efsane futbolcu en unutulmaz yıllarını burada geçirecekti.

Bu olağanüstü yetenekli sporcu, kariyerin zirvesini 1986’da yakaladı. Arjantin milli takımının bir üyesi olarak Meksika’daki 1986 Dünya Kupası’nda İngiltere’ye karşı sahaya çıkacaktı. Bu maçta iki gol atan Diego bir gol ile dünya futbol tarihine geçti. Topa kafayla vurmak için sıçrayan bu “küçük adam” el çabukluğu ile kimseye çaktırmadan topu İngilizlerin kalesine gol diye göndermişti. Daha sonra kendisine yöneltilen soruya verdiği “Tanrının eliydi” cevabı tarihe mal oldu. Sonraları dört dünya kupasında daha oynayan Diego, uluslararası 34 maçta Arjantin adına 91 gol attı.

1986’dan sonra Napoli’ye transfer oldu. Burada yedi yıl top koşturdu. Napoli’de efsane haline gelen Maradona, 1990 Dünya Kupası yarı finalinde Arjantin formasıyla İtalya’ya karşı oynarken, İtalyanları ikiye bölmüştü. Maradona’ya olan hayranlık ve derin bağlılık İtalyanların Arjantin’i desteklemesine neden olmuştu.

Futbolda zirveye yükselen, ekonomik olarak hayallerine kavuşan Maradona, yaşamını disipline etmede ne yazık ki aynı başarıyı tutturamadı. Sakatlandığı dönemlerde gece yaşamı, alkol, kumar ve kokain gibi sağlığını tehdit eden alışkanlıklar edindi ve bunlar ciddi sağlık problemleri yaşamasına ve acı çekmesine yol açtı. Futbol kariyerini sonlandırıp emekliye ayrılmasının temel faktörü bu kötü alışkanlıkları oldu. Yaklaşık 22 yıl futbol oynayan Maradona, özel hayatında da bir bütünlük kuramıyordu. 1984’te uzun yıllar Claudia Villafane ile birlikte olan Maradona’nın iki kız çocuğu (Dalma ve Giannina) oldu. Hep sağlık sorunlarından mustarip yaşadı ve 25 Kasım 2020’de aramızdan ayrıldı.

Faşist cuntanın hüküm sürdüğü Arjantin’de futbola başlayan ve kısa dönemde parlayan Maradona diktatörlerce de alkışlandı. Onlar futbolun gücünü kitleleri uyutmak için iyi bir araç olarak kullanıyorlardı. Maradona yoksulluğu futboldaki yükselişi ile aşabilmiş birkaç şanslı yoksul gençten biriydi. O milyonlarca yoksul çocuğun idolü oldu. İçinden geldiği yoksulluğu ve yoksulları hiç unutmadı. Derinlikli bir politik bilince sahip değildi. Ancak yoksulluğu bedeninde ve duygu dünyasında derin yaşamıştı.

Gelişim seyri içerisinde ezilenlerden yana bilinci belli bir berraklık kazanmış ve sosyalistlerden yana tutum alıyordu artık. Diktatörlük rejiminin kaybetme politikasına karşı mücadele vermiş ve kaybedilen yakınlarını arayan Plaza de Mayo Anneleri Derneği Başkanı Estela la Carlotto’nun doğum günü etkinliğine katılan Maradona duyularını şöyle ifade etmişti: “Bu kucaklaşmayı kalbimde taşıyacağım. Arjantin mücadelesinin örneğisin.” Yeri geldi Vatikan’a restini çekti. Bunu verdiği bir röportajda kendi sözleriyle şöyle dile getirmişti: “Evet, Papa’ya karşı çıktığım doğru. Neden mi? Vatikan’a gittiğimde oradaki çatıların saf altından olduğunu gördüm. Sonra da Papa’nın vaazını dinledim. Diyordu ki: ‘Kilise, yeryüzündeki tüm fakir çocuklar için üzüntü duyuyor! Külahıma anlat!” Yeri geldi Amerika’ya ve İngiltere’ye sözünü esirgemedi. Che Guevara hayranıydı ve onu sağ üst koluna işlemişti. Che’ye dair duygularını şöyle dile getirmişti: “Onu kolumda ve kalbimde taşıyorum. Hikayesini öğrendim, onu sevmeyi öğrendim. Sanırım onun hakkındaki gerçeği biliyorum.” (Hendrix Hale)

Onun toplumsal duyarlılığını bilen Fidel Castro, tanıştıkları 1987’den beri sağlık sorunlarını hep takip etmişti. Sonraları Küba’ya getirtip orada tedavi olmasını sağladı. Castro’ya derin bir bağlılık duyan Diego onun dövmesini sol bacağına yaptırmıştı. Castro için de şöyle bir demeç vermişti: “Onunla tanışmak ellerimle gökyüzüne dokunmak gibiydi. Benim için yaptıkları tarif edilemez. Tanrı ile birlikte, hayatta olmamın sebebi o.” Küba ve Venezuela’nın ABD’nin saldırganlığına karşı verdikleri mücadeleyi destekledi ve Filistin halkının mücadelesinin yanında yer aldı. Popülaritesini dünyadaki sosyal mücadelelere destek için kullanmaktan da geri kalmadı.

“Kozmik Uçurtma” lakabını ona veren ise, 1986’da İngilizlere karşı oynanan maçı sunan efsanevi Uruguaylı radyo yorumcusu Victor Hugo Morales’ti. “Kozmik Uçurtma” bir idol olarak dünyanın dört bir yanında milyonlarca yoksul çocuğun düşünü süsledi. Kendini tanrı addeden taraftarları çıktı. O ise geldiği yoksul mahallenin Diego’su olduğunu hiç unutmadı. Spor otoritelerine, dinsel otoritelere, politik güç odaklarına söylemesi gereken sözleri esirgemedi. Dünya spor tarihinin en popüler figürü olan Maradona emek dünyasından ve sosyalistlerden yana tutum ortaya koydu.

Hayal edemediği bir servete kavuşmasına karşın geldiği sınıfı unutmayışı, işçi ve emekçilerden yana tutum takınması verili otoriterlerce hiçbir zaman kabul edilir bir şey sayılmadı. Bu “küçük adam”ın milyonlar nezdinde yarattığı sempati ölümüyle bir kez daha ortaya çıktı. Arjantin, Napoli ve dünyanın birçok yerinde yas ilan edildi. Onbinlerce insan pandemi koşullarına rağmen sokaklara çıkıp gözyaşı döktü. Azımsanmayacak kadar bir kitle nezdinde “tanrı” derekesini yakalayan Maradona’yı Uruguaylı Yazar Eduardo Galeano şöyle tasvir ediyordu:

“Dünyanın en ünlü sporcusu, yıllardır futbol oynamıyor olsa da dünya kupasının popülerliğinden kaynaklanan bir hava atma ihtiyacı. Demek istediğim şey, onun Tanrılar arasında en insancıl olanı olduğu. Bunun sebebi içimizden herhangi birine benzemesi. Ukala, çapkın, zayıf. Hepimiz böyleyiz! Hepimiz aynı topraktan yapıldık. Bu yüzden insanlar Maradona’da kendilerini görüyor. Gökyüzünün yukarısından bize saflığı gösteren ve bizi cezalandıran bir Tanrı değil o. Yani, Maradona erdemli bir Tanrıya en az benzeyen şey, o putperestlerin Tanrısı. Bu onun prestijini açıklıyor. Onu erdemleriyle ama ayrıca hatalarıyla da kabul ediyoruz.”

Bu dünyadan erdemleriyle ve hatalarıyla geride yaşayacak bir efsane yaratan Maradona geçti...

M. İmran         

Yararlanılan kaynak: Diego Maradona Çocukluk Hikayesi-Hendrix Hale, www.lifebogger.com