TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu yargılandığı davanın 3. Duruşması görüldü. Mahkeme, Fincancı’yı 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı ve tahliyesine karar verdi.

***

Duruşma öncesi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Eyleme aralarında Devrimci Gençlik Birliği’nin de bulunduğu çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcileri, CHP ve HDP Milletvekilleri, tabip odalarından temsilciler ve uluslararası hekim örgütlerinden temsilciler de katıldı.

Eylemde Dünya Hekimler Birliği adına yapılan konuşmada şunlar denildi:

“Ben burada 116 ulusal tıp hekimlerini temsilen bulunuyorum. Aslında milyonlarca doktoru temsilen buradayım. Öncelikle TTB’yi ve Şebnem Korur Fincancı’ya desteklemek için buradayız”

Avrupa Hekimler Daimi Komitesi adına yapılan konuşmada şunları dedi:

“Avrupa’nın her yerinden yüzbinlerce doktoru temsil ediyorum. Türkiye hükümetinin TTB’yi zor durumda bırakmasını kınıyorum. Hocamızın bütün suçlardan beraat edilmesini ve tahliye edilmesini istiyoruz”

İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz da yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

“Bundan yüz yıl önce Victor Hugo diyor ki her yerde polis var hiçbir yerde adalet yok. Etrafımıza bakıyoruz, buradaki dostların 10 katı polis var. Ülkemizde inanılmaz bir hukuksuzluk yaşıyoruz. Hak ihlallerinin artık son raddeye geldiği bir süreç bunun kendisini açıkça gösteriyor. Her alanda hukuksuzluk var. Özellikle TTB hedef gösteriliyor, diğer STK’lar da hedef gösteriliyor. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, temel düşünce özgürlüğünün yok sayıldığı, muhalif seslerin kısılmak için yasal düzenlemeler yapıldığı bir süreç yaşıyoruz. Ancak biz mücadele eden örgütler olarak, bundan sonra da mücadelemizi her zaman sürdüreceğiz.”

Ardından TTB adına basın açıklamasını TTB ikinci başkanı Ali İhsan Ökten okudu. Ökten dün Ankara’da TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması için açılmış davanın görüldüğünü aktararak şunları dedi:

“Bu adliyelerin önünde bizlere bedel ödetme niyetinde olanlar şunu bilmeliler, tarihin çöp sepeti bu niyeti besleyenlerle doludur”

Ökten şöyle devam etti:

“Tamamen siyasi hedeflerle ve ayan beyan bir hukuksuzlukla sürdürülen bu sürecin artık sonlandırılmasını, hukuki hiçbir dayanağı olmayan kararlarla halen tutuklu bulunan Merkez Konseyi Başkanımız Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın derhal serbest bırakılmasını bekliyoruz.

Geldiğimiz noktada mevcut iktidar çevreleri topluma demokrasi ve halk sağlığı için yıkım dışında bir şey vaat etmemektedir. Bu yıkım, hekimlerin meşru örgütü olan TTB’nin yargı eliyle muktedirler tarafından baskı altına alınmasında, Merkez Konseyi Başkanı’nın keyfi ve hukuksuz bir biçimde tutuklanmasında kendini göstermektedir.”

Alkış ve sloganlarla sonlandırılan basın açıklamasının ardından duruşma salonuna geçildi.

Fincancı: Yargılamanın asıl hedefi TTB

Mahkeme heyetinin gelmesi ile duruşma başladı. Duruşma savcısı, bir önceki celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek Fincancı’nın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını istedi.

Baro başkanlarının konuşmalarının ardından TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, savunmasını yaptı. Fincancı yargılamadaki asıl hedefin Türk Tabipleri Birliği olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:

“Şimdi tabii ki meslektaşlarımız böyle bir hedef alınmayı şaşkınlıkla izliyor. Ne kadar iyi? Çünkü şaşırma iradesini kaybetmek demek, mücadele irademizi de ortadan kaldıran bir durum. O yüzden biz şaşırmaya devam edeceğiz. Siz ne yaparsanız yapın, nasıl kararlar verirseniz nasıl bir emire itaat süreci işlerse işlesin bütün alanlarda ve hayata dair biz şaşırmaya devam edeceğiz. O nedenle neden hedefte olduğumuza dair tam da Cumartesi'ydi GYK’miz vardı. Bu hedef almanın gerekçelerini tek tek dile getirmişler. Neler bu gerekçeler?"

“TTB neden mi hedefte?” diye soran Fincancı, şöyle devam etti:

“*Herkese anadilde, nitelikli, ücretsiz, eşit sağlık hizmeti istediği için.

*Toplumsal, koruyucu sağlık hizmetlerini öncelediği için.

*Sağlığın ticarileştirilmesine ve özelleştirilmesine karşı çıktığı için.

*Şehir/şirket hastanelerine ödenecek paranın ülkemizin geleceğini 25 yıl ipotek almasına karşı çıktığı için.

*Hekimlerin ekonomik ve özlük haklarına sahip çıktığı için.

*Niteliksiz tıp eğitimine karşı çıktığı için.

*Pandemiden sahadan aldığı verileri bilimsel verilerle güçlendirip hakikat üzerinden yaptığı açıklamalarla iktidarın turkuaz tablosunu kara tabloya çevirdiği için.

*Sağlıktaki çöküşü herkese gösterdiği için...”

Fincancı’nın ardından avukat beyanlarına geçildi. Çok sayıda avukatın söz almasının ardından mahkeme başkanı, “Yargılamayı bitireceğiz” diyerek Şebnem Korur Fincancı’nın son sözünü sordu. Fincancı'nın son sözlerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti karar için duruşmaya 13.30'a kadar ara verdi. Ara sonrası mahkeme, Fincancı’yı 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı ve tahliyesine karar verdi.

“Hekimler susmaz, TTB Susturulamaz!”

Tahliye kararının ardından İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. "Bu daha başlangıç mücadeleye devam!", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz" sloganlarının atıldığı açıklamada desteğe gelenlere teşekkür edildi.

Dünya Tabipler Birliği'ne, Avrupa Hekimler Daimi Komitesi temsilcilerine söz verilen açıklamada Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Örgütü adına da konuşma yapıldı. Diyarbakır Baro Başkanı'nın görüşlerini paylaştığı açıklamada Avukat Meriç Eyüpoğlu dava ile ilgili bilgi verdi.

TTB adına yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

“Hiç yaşanmaması gereken bir süreç 2 buçuk aydan uzun bir sürenin ardından sonlandı. Demokratik hukuk devleti ve mesleki bağımsızlığa saygı ilkeleri hiçe sayılarak 26 Ekim 2022’de tutuklanan Merkez Konseyi Başkanımız Dr. Şebnem Korur Fincancı bugün serbest bırakıldı.”

Fincancı’ya verilen hukuksuz cezanın, hekimlik yargılamalarının bir devamı olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Bizlerin aklında ve vicdanında bu ceza yok hükmündedir” denildi.

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

“TTB’ye yönelik, var olanı daha da vesayetçi hale getirmeyi hedefleyen anti-demokratik müdahale çabalarını reddediyoruz. Hekim örgütümüz, aramıza dönen merkez konseyi başkanımız Dr. Şebnem Korur Fincancı ile birlikte, meslek örgütümüzün tarihinden ve geleneklerinden aldığı güçle, ülkemizin önünde bulunan dönüm noktasında rolünü oynayacak; TTB’nin de ülkemizin de karanlığa teslim olmamasını sağlayacaktır.”

Kızıl Bayrak / İstanbul