Ankara 14. İdare Mahkemesi İletişim Başkanlığının bazı basın kartı başvurularını keyfi bir tutumla işleme almamasına ‘dur’ dedi.
Ankara 14. İdare Mahkemesi, Evrensel gazetesi Ankara Temsilcisi Birkan Bulut’un basın kartı başvurusuna yıllardır yanıt verilmemesi nedeniyle İletişim Başkanlığına açtığı davada, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Birkan Bulut’un 2017 yılında yaptığı basın kartı başvurusunu, yönetmelikte yer alan tüm şartları taşımasına rağmen sürüncemede bırakmıştı. İlk basın kartı başvurusuna “Başvurunuz Başkanlığımızda değerlendirme aşamasında olup değerlendirme sonucunda tarafınıza bilgilendirme yapılacaktır” yanıtını veren İletişim Başkanlığı, 4 yıldır başvurunun neden kabul edilmediğine ilişkin yazılan dilekçeye de yanıt vermedi. Bekleme süresinin yıllardır aşılması ve herhangi bir yanıt verilmemesinin ardından Bulut, basın kartı başvurusunun bir an önce sonuçlandırılarak verilmesi için İletişim Başkanlığına dava açtı.
İletişim başkanlığından ilginç savunma
Ankara 14. İdare Mahkemesinde açılan davada savunma yapan İletişim Başkanlığı, başvurunun neden yıllardır bekletildiğine ilişkin kendisine sunulan dilekçenin mahkemeyi aldatma amacıyla yazıldığını ve davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiği iddia etti.
Basın Kartı Yönetmeliğinde “İlk defa basın kartı talebinde bulunanların bekleme süresi, basın kartı başvurusunu elektronik ortamda usulüne uygun olarak tamamladıkları tarihten itibaren başlar” denilmesine rağmen İletişim Başkanlığı, bekleme süresinin kendileri tarafından yapılacak değerlendirmeden sonra başlayacağını öne sürdü.
İletişim Başkanlığı, yönetmelikte yaş, öğrenim durumu, çalıştığı kuruma ilişkin belgeler gibi şartların yanı sıra şu şartları da aradığını aktardı:
“Hiçbir basın mensubunun bir terör suçlusuyla ya da meslek onuruyla bağdaşmayacak işler yapan bir kişi ile aynı kartı taşımak istemeyeceği açıktır. Bu sebeple yapılan değerlendirme aşamalarında kamu yararı gözetilmekte, mevzuatta sayılan şartlara aykırı düştüğü ya da mesleğin onuru ve saygınlığı ile bağdaşmayan işler yaptığı tespit edilen kişiler ayıklanmakta, diğer basın mensuplarının durumu ise bu sayede iyileştirilmeye çalışılmaktadır”
"Kart olmadan da gazetecilik yapılır" savunması
İletişim Başkanlığı özellikle Ankara’da gazetecilerin önüne basın kartı engeli çıkarılmasına ve bazı özlük haklarının bu nedenle kullanılamamasına rağmen, basın kartı olmadan da gazetecilik yapılabildiğini savundu. Kurumun mahkemeye verdiği yanıtta, “Davacı tarafın halihazırda gazetecilik mesleğini icraya devam etmesi, davacının basın özgürlüğüne herhangi bir müdahalede bulunulmadığının kanıtıdır. Davacı taraf basın özgürlüğünden yararlanmaya devam etmektedir” dedi.
"Sürüncemede bırakılan başvuruyu sonuçlandırın"
Ankara 14. İdare Mahkemesi, aradan uzun bir süre geçmesine karşın makul olmayan bir süre boyunca değerlendirilmeye alınmayarak, sürüncemede bırakılan basın kartı başvurusunun sonuçlandırılması, dava konusu işlemin icrasının devamı halinde, gazeteci olarak çalışan davacının basın kartının sağladığı imkanlardan faydalanamayacak olması nedeniyle telafisi güç zararların meydana gelebileceği sonucuna vardı. Mahkeme bu nedenlerle açıkça hukuka aykırı olan basın kartı başvurusunu işleme almama işlemine, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Birkan Bulut: Gazeteciler kartı yok diye gözaltına alınıyor, darbediliyor
Kararı değerlendiren Birkan Bulut, şöyle konuştu:
“İletişim Başkanlığının birçok meslektaşımızın basın kartı başvurusuna karşı keyfi tutumu, mahkemeye sunduğu savunmalarda da sürdü. Basın Kartı Yönetmeliğinde bekleme süresinin başvuru yapıldığı an başlayacağı açıkça yazılmasına karşın, İletişim Başkanlığı bunu ‘Benim değerlendirmemden sonra başlar’ diyerek çarpıtıyor. Asli işi gazetecilere basın kartı düzenlemek olan bir kurum, yaş, öğrenim durumu ve SGK bilgileri gibi basit şartların arandığı başvuruda 4 yıldır neyi araştırıyor? Mahkeme bunu sorduğunda verilen yanıt ortada. Bekleme süresi henüz dolmadığı veya bu tip ayrımcılıklarla karşılaştığı için gazeteciler mesleklerini özgürce yürütemiyor. İletişim Başkanlığı ‘Basın kartı olmadan da gazetecilik yapıyorsunuz’ dese de gazeteciler basın kartı olmadığı gerekçesiyle bazı programları takip edemiyor. Polisin sokakta keyfi tutumu nedeniyle, basın kartı olmadığı gerekçe gösterilerek gazeteciler gözaltına alınıyor hatta darbediliyor. Evrensel Muhabiri Metin Göktepe, 8 Ocak 1996 tarihinde basın kartı olmadığı gerekçesiyle gözaltına alınarak öldürülmüştü. 26 yıl önce kaybettiğimiz Metin Göktepe’yi anacağımız 8 Ocak günü ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü arifesinde çıkan bu kararın, tüm meslektaşlarım için emsal olmasını dilerim. Ancak şunu özellikle vurgulamak isterim ki; artık basın kartı devlet tarafından değil, basın meslek örgütleri tarafından verilmelidir.”
Kaynak: Evrensel