Büyüme verileri ilgili dönemi takip eden 3. ayda açıklanıyor. Bu sebeple 2018’in 4. çeyreğinde ekonominin üretimini ne kadar artırdığı mart ayında açıklanacak. Öte yandan büyüme verilerinin ne büyüklükte gerçekleşeceğini tahmin etmek için ekonomistler öncü göstergelerden faydalanıyor. Öncü göstergeleri değerlendiren ekonomistler buna göre 2018’in son çeyreğinde çok sert bir daralma bekliyorlar.
Sanayi üretimi yüzde 7 daraldı
BirGün’den Ozan Gündoğdu’nun haberine göre, sanayi üretimi en son 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı 2016’nın 3. çeyreğinde daraldı. O dönem darbe girişimi ve OHAL’in etkisiyle yüzde 2,7 daralan sanayi üretimi toplam üretimde yüzde 0,8’lik bir küçülmeye sebep olmuştu.
2018’in son çeyreği ise ekim, kasım, aralık aylarından oluşuyor. Sanayi üretimi ekim ayında yüzde 5,4 kasım ayında yüzde 6,5 ve son olarak aralık ayında yüzde 9,8 daraldı. Bu üç ayın ortalaması alındığında ise sanayide yüzde 7’lik sert bir daralma ortaya çıkıyor. Buradan yola çıkarak 2018’in son çeyreğinde küçülme kesinleşmiş oldu.
Perakende satışlar yüzde 7,4 daraldı
Ekonomide tüketicilerin alım gücünü gösteren en önemli göstergelerden biri de perakende satışlar. 2018’in son çeyreğinde perakende satışlar yüzde 7,4 azaldı. Perakende satışların en son daraldığı çeyrek ise yine 15 Temmuz darbe girişiminin etkilerinin yaşandığı 2016 3. çeyreği. Ancak o dönemki daralma yüzde 1,7 ile son derece sınırlı bir daralmaya karşılık geliyor.
Öte yandan perakende sektörü Türkiye’deki tüm sektörlerin pazarla kurdukları ilişki olduğu için bu sektörde görülen sıkıntılar çarpan etkisi yaratarak tüm sektörlere sıçrıyor.
İthalat miktarı yüzde 26 azaldı
2018’de döviz kurunun sert bir şekilde yükselmesi ithal ürünlerin fiyatlarının da katlanmasına sebep oldu. Ancak halkın genel kanısının aksine Türkiye’nin ithalatı tüketim malları ağırlıklı değil. Türkiye üretim için gereken temel ürünleri ithal ediyor. Bu ürünler ise aramalı olarak adlandırılıyor. Bu sebeple ithalattaki daralma doğrudan üretimin azalması sonucunu doğuruyor. Türkiye’de 2018’in 3. çeyreğinde ithalat tam yüzde 25,8 daraldı. Aramalı ithalatındaki daralma yüzde 23 iken tüketim malı ithalatındaki daralma ise yüzde 40. Buna karşılık ise ihracat dövizin yükselmesiyle ortaya çıkan avantajlardan kaynaklanarak yüzde 11 arttı. Bu sebeple dış ticaret açığı kapanırken, ekonomi yönetimi bu durumu mucize gibi anlatmaya çalışıyor.
Otomobil satışı yüzde 58 azaldı
Ekonomistler, talep göstergelerini gıda satışlarından değil, tüketimi ertelenebilir, konut, otomobil gibi malların satış miktarlarından inceliyorlar. Bu haliyle 2019’un ocak ayında otomobil satışları önceki ocak ayına göre tam yüzde 58 azaldı. Bu tip bir azalma Türkiye’de otomobil endüstrisinde çalışan işgücünün ücretlerini alamaması ya da işten atılmasıyla sonuçlanıyor. Öte yandan Türkiye’de üretilen otomobiller yurtiçine değil, yurtdışına satıldığı için ihracatta yapay bir artış meydana geliyor.
Küçülmenin sonuçları nelerdir?
İşsizlik artar: Ekonomik küçülme bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin önceki döneme göre azalması anlamına geliyor. Üretim, çalışanlarla yapıldığı için üretimin azalması doğrudan çalışan sayısının azalması ve işsiz sayısının artmasına sebep oluyor. TÜİK’in açıkladığı son işsizlik verisi kasım ayına ait. Kasım ayı işsizliği dahi yüzde 12,3 olan Türkiye’de resmi verilere göre 4 milyon kişi işsiz. Henüz aralık ve sonraki dönemin işsizlik verileri resmi verilere yansımamakla beraber bu sayının artacağı bugünden biliniyor. Açılan şirket sayısının yüzde 13 azaldığı Türkiye’de bu haliyle işsiz sayısı cumhuriyet rekorunu kırmış görünüyor.
Talepten kaynaklı enflasyon azalır: Bir ürünün fiyatı o ürüne dönük talebin veya o ürünün üretim maliyetlerinin artması sonucu artıyor. İşsizliğin artması ile halkın alım gücü ve talep gerilediğinden talep azalmasından kaynaklı olarak enflasyon geriliyor. Ancak talebin azaldığı ürünler daha çok tüketimi ertelenebilen, elektronik eşya, mobilya, konut gibi ürünler. Bu ürünlerde fiyatlar gerilediği için enflasyonun ateşi düşse de talebin düşmediği ürünler gıda ürünleri. Çünkü bu ürünler yaşamak için zorunlu. Bu sebeple Türkiye’de şubat ayı enflasyonu yüzde 19,7’ye gerilerken sebze ve meyve enflasyonu yıllık yüzde 60’a dayandı.
Ücretler azalır: Ekonomik küçülme ile beraber işsizlik artacak, işsizliğin artması ise işsiz bırakılma korkusu altında kalan işgücünün daha çok sömürülmesi anlamına geliyor. Reel birim ücret endeksi döviz cinsinden son 15 yılın en düşük seviyelerinde. Öte yandan 2018 ilk çeyreğinde 97 olan reel birim ücret endeksi 2018’in son çeyreğine gelindiğinde sadece 1 yılda yüzde 20’den fazla değer kaybederek 69’a kadar geriledi.