Pandemiye karşı gerekli önlemleri almayan AKP-MHP iktidarı sağlık ve eğitim emekçileri başta olmak üzere işçi ve emekçileri ölümün kucağına itmeye devam ediyor. 2 Mart tarihinde yüz yüze eğitim yeniden uygulamaya geçirilirken Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un öğretmenlerin aşılanacağını söylemesine rağmen eğitim emekçileri henüz 2 doz aşıya ulaşabilmiş değil. Eğitim emekçileri arasında aşılanma oranının düşük kalmasının ise ölümcül sonuçları görülmeye başlandı. Eğitim emekçilerinin koronavirüse yakalanma oranı artarken, can kayıplarının da arkası kesilmiyor.
KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), pandeminin ilk günlerinden bu yana gerekli önlemlerin alınması için Millî Eğitim Bakanlığı’na uyarılarda bulunuyor. Ancak ne bakanlık ne de AKP-MHP iktidarı bu uyarıları dikkate alıyor. Sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının ve bilim insanlarının uyarılarına kulak tıkayan dinci-faşist rejim hem bildiğini okumaya devam ediyor hem de ilerici sendika ve meslek örgütlerini hedef alıyor. Dinci-faşist iktidarın pandemi politikalarına karşı eğitim emekçileri “ölmek istemiyoruz” diyerek seslerini yükseltiyor.
Eğitim Sen: “Tedbirler alınmadı, ölümler arttı”
Eğitim Sen pandemi dönemi boyunca yaptığı çalıştaylar ve yayınladığı basın açıklamaları ile görüşlerini ortaya koyuyor. Eğitim Sen’in temel talepleri ise net; gelir güvenceli 28 günlük tam kapanma, eğitim emekçilerinin 2 doz aşı yapılana kadar yüz yüze eğitime ara verilmesi, okullarda gerekli tedbirlerin alınması ve sınavların ertelenmesi.
Twitter’da #EğitimİçinAşı etiketi altında yapılan paylaşımlarda öne çıkan şiarlar ise şöyle: “2 doz aşı tamamlanana kadar yüz yüze eğitim ertelensin”, “eşitsiz eğitimde tam müfredat olmaz”, “MEB şeffaf bilgi paylaşmıyor”, “Tedbirler alınmadı, ölümler arttı” ve “Öğrenci vaka sayıları artıyor, sınavlar ertelensin.”
15 Şubat’tan 4 Nisan’a 16 eğitim emekçisi hayatını kaybetti
23 Mart tarihli açıklamada ile Covid-19 salgını ve salgının yol açtığı sorunlara karşı eğitim-öğretim hizmet kolunda bulunan bütün sendikaları bir araya gelmeye ve ortak tutum almaya davet eden Eğitim Sen yayınladığı tablo ile elindeki verileri paylaşmaya da devam ediyor.
29 Mart- 4 Nisan 2021 tarihleri arasındaki hazırlanan tabloda 49 il, 202 ilçe ve 14 köyün verileri esas alındı. Buna göre pozitif ve temaslı öğretmen sayısı 1178, öğrenci sayısı 1455, personel sayısı ise 136 oldu. Bu süre zarfında hayatını kaybeden eğitim emekçisi sayısı ise 16.
Eğitim Sen, tablonun raporunda ise “15 Şubat’tan 4 Nisan’a kadar toplam pozitif ve temaslı öğretmen sayısı 2558, öğrenci sayısı 3379, hizmetli- memur personel sayısı ise 246’dır. 15 Şubat-4 Nisan arasında eğitim alanında hayatını kaybedenlerin sayısı 16’ya ulaşmıştır” diyerek durumun geldiği vahim noktayı özetlemiştir. Eğitim Sen raporda son olarak taleplerini şöyle ortaya koydu:
“Her şey yolundaymış gibi hareket eden MEB’in yüz yüze eğitimin sağlıklı ve güvenli şekilde devamını sağlayacak bir gücünün ve iradesinin olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır. ‘Önlemler alınarak eğitim yüz yüze yapılmalıdır’ diyen bir sendika olarak, yüz yüze eğitimin erteleneceği, aşılamaların hızlanacağı ve tüm tedbirlerin alınacağı gelir güvenceli dört haftalık bir kapanma sürecini desteklediğimizi belirtiyoruz. Ölümle sonuçlanmasa dahi yaşı ilerlemiş veya bünyesi zayıf bireylerin vücutlarında kalıcı hasarlar bırakan Covid-19 salgınında, eğitim bileşenlerinin yaşamı ve sağlıkları tehlikeye atılamaz ve bu riskli durum daha fazla sürdürülemez.”
“Gerekli tedbirler alınarak yüz yüze eğitime geçilsin”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un eğitimin uzaktan olması gerektiğine dair ifadelerine karşılık da bildiri yayımlayan Eğitim Sen, eğitim alanına ilişkin daha genel taleplerini de şu sözlerle özetledi:
“Milli Eğitim Bakanı, yüz yüze eğitimin sağlıklı ve güvenli biçimde yapılabilmesi için, aşı dâhil tüm önlemleri almakla sorumluyken, bu açıklamayla sorumluluktan kaçmaktadır. Milli Eğitim Bakanı’na tavsiyemiz, uzaktan eğitim uygulamalarını kalıcı hale getirmek yerine, eğitime erişim başta olmak üzere yıllardır eğitimin çözüm bekleyen temel sorunlarına, eşitsizliklere ve adaletsizliklere yoğunlaşması, kalıcı çözümler üretmek için çalışmasıdır.”
Yüz yüze eğitimin hem öğrenciler hem de öğretmenler açısından bir zorunluluk olduğunun altını çizen Eğitim Sen gerekli önlemlerinin alınarak eğitim hayatının devam etmesi gerektiğini her fırsatta ifade ediyor.