Çanakkale’de yapılmak istenen maden ocağına karşı açılan davada mahkemeye, projenin bölgeye zarar vereceğine ilişkin hazırlanan iki bilirkişi raporu da yetmedi. Mahkeme üçüncü kez bölgede inceleme yapılmasına ve rapor hazırlanmasına ilişkin karar verdi.
Serçiler ve Terziler bölgelerinde 2015 yılında kayyum atanan Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılması planlanan altın-gümüş maden ocağına ilişkin 2017 yılında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verildi. Projeye karşı çıkan İDA Dayanışma Derneği üyeleri kararı yargıya taşıdı.
Çanakkale İdare Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda bilirkişi heyeti atanmasına karar verildi. Bilirkişi heyeti, projenin çevreye vereceği zararı gözler önüne seren bir rapor hazırladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile davaya müdahil olan maden şirketinin rapora itirazı üzerine mahkeme, ek bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi. Bu karar üzerine hazırlanan yeni raporda, İDA Dayanışma Derneği üyelerinin itirazları haklı bulundu.
Mahkeme, projenin bölgede yaratacağa tahribatın vurgulandığı ek raporu da yeterli görmedi. Üçüncü bir rapor hazırlanmasına karar verildi.
Açık ocak, suları kirletecek
Gökay Başcan'ın BirGün'de yer alan haberine göre geçtiğimiz şubat ayında heyet tarafından hazırlanan ek raporda, projenin, Atikhisar Barajı’nın uzun mesafeli koruma alanının içinde olduğuna dikkat çekildi ve barajın Çanakkale için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı. Raporda, barajın Çanakkale’nin sadece içme suyunu temin etmediği, aynı zamanda sulama ve taşkından korunma amacıyla yapıldığı belirtildi.
Raporda şu ifadelere de yer verildi: “Ocağın açık işletme olarak işletilmesi halinde, hayati öneme sahip yeraltı suları ile yüzey sularının kirlenmesi ve rezervinin korunamaması gibi sonuçlar doğuracaktır.”
Avukat Cömert Uygar Erdem, “Belli ki mahkeme, bilirkişilerden duymak istediğini duyamadı. Ve duyana kadar bu bilirkişi incelemeleri devam edecek” dedi.
“Mahkemenin öznel dediği bilirkişi raporunda, açık madenciliğin doğaya zarar vereceği vurgulanıyor” ifadelerini kullanan Erdem, “Bu öznel değil, kanıksanmış bir gerçeklik. Mahkeme bu bilirkişi raporuyla karar verse, açık madencilikle ilgili önemli bir emsal karar verecekti. Proje hepten rafa kaldırılacaktı” diye konuştu.
İDA Dayanışma Derneği Ekrem Akgül ise şu ifadeleri kullandı: “Bilirkişiler daha önce hazırladıkları raporlarda bizi haklı buldu. Mahkeme, bilirkişiye itirazı tekrar kabul etti. Hukukun bu şekilde nasıl adalet dağıtacağını merak ediyoruz. Lehimize giden süreçte sürekli yeni raporlar isteniyor. Biz mücadeleye devam edeceğiz.”