Üniversitede tacize mahkemeden takipsizlik kararı

Dinci gerici iktidar yargı eliyle kadına yönelik şiddeti, tacizi ve tecavüzü aklamaya devam ediyor.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 19 Aralık 2020
  • 23:00

Dinci gerici iktidar yargı eliyle kadına yönelik şiddeti, tacizi ve tecavüzü aklamaya devam ediyor.

Bianetin haberine göre; YTÜ’de öğrenciyi taciz eden Burak İ. hakkında takipsizlik kararı verildi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde bir kadın öğrenciyi taciz eden YTÜ öğrencisi ve tiyatro kulübü üyesi, çalıştırıcısı, yönetmeni olan Burak İri hakkında savcılık takipsizlik kararı verdi. Feminist avukatlar, sosyal medya hesaplarından yayınladıkları açıklama ile karara tepki gösterdi ve şu açıklamayı yaptı:

"Tıbbi kayıtlar istenmedi

Başvurucu kadın arkadaşımız; YTÜ öğrencisi ve tiyatro kulübü üyesi, çalıştırıcısı, yönetmeni olan Burak İri tarafından cinsel saldırıya maruz bırakıldığı ve tüm yaşadıklarını açıklayacak, haykıracak, kamusallaştıracak gücü bulduğu için yollarımız kesişti.

İfadesi sırasında yöneltilen sorulardan, nasıl bir soruşturmayla karşı karşıya kaldığımızı zaten anlamıştık. Maalesef yanılmadık; savcılık dosyasında iki tarafın ifadesi dışında tek bir delil toplanmadan, tanıklar dinlenmeden, başvuran kadına ilişkin tıbbi kayıtlar istenmeden, hatta bizzat savcılık tarafından yazılan teskerelerin dönüşü beklenmeden adeta jet hızıyla kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.

Kararda şikâyet edilen erkeğin değil, şikâyet eden kadının "neden bağırmamış, neden yardım istememiş" diye sorgulandığını, yargılandığını da ayrıca ifade edelim. Karar, yalnızca bu nedenle dahi gerek İstanbul Sözleşmesi'ne gerek AİHM'in M.C. Bulgaristan içtihadına aykırı. Elbette, sadece erkeğin çelişkili ifadelerine itibar edilen bu karara itiraz ettik.

Bu nedenle hukuki süreç sonuçlanmadığı halde "adalet tecelli etti, aklandım" vb. açıklamalar yapan Burak İri'ye itibar edilmemesi gerektiğini paylaşmak istiyoruz. Tecelli etmesi gereken "erkek adalet" değil, gerçek adalet diyor; buradan da bir kez daha soruşturma ve yargı mercilerini hem İstanbul Sözleşmesi'ne hem de AİHM kararlarına uygun şekilde delilleri toplayıp gerekli ve etkili bir soruşturma yürütmeye davet ediyoruz."