Kilis'te yaşayan A.B., 12 Nisan 2019'da, M.Ö.K’nin tecavüzüne uğradı ve darp edildi. Olayın hemen ardından A.B., Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, M.Ö.K. hakkında suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan M.Ö.K., sevk edildiği Kilis Sulh Ceza Hakimliği'nce serbest bırakıldı.
Mahkeme: Rızası var
Meopotamya Ajansı'nda yer alan Hamdullah Kesen'in haberine göre Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı, M.Ö.K. hakkında "nitelikli cinsel saldırı", "yaralama" ve "silahla tehdit" suçlamalarıyla iddianame hazırladı. Hazırlanan iddianameyi kabul eden Kilis Ağır Ceza Mahkemesi aynı suçlamalarla M.Ö.K. hakkında dava açtı.
Dava sürecinde, Ankara Adli Tıp Gurup Başkanlığı Gar Biyoloji İhtisas Dairesi’nin hazırladığı raporda, olay gecesine ait toplanan delillerde M.Ö.K’nin DNA’sına rastlandığı ve A.B.’nin darp edildiğine dair raporlar da dava dosyasına eklendi.
Davanın son duruşması 1 Şubat'ta görüldü. İddia makamı, esasa dair mütalaasında, “yapılan olayda mağdurun rızasının olduğunu” belirterek sanığın beraatını istedi. Bunun üzerine A.B.’nin avukatları, reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için celseyi 7 Nisan'a erteledi.
"Bağırdın mı?"
Yaşadığı olayın şokunu üzerinden atamayan A.B., verdiği hukuk mücadelesini anlattı.
Davanın ilk celsesinde başından geçen tecavüz olayını anlatmaya çalıştığını, ancak mahkeme heyetinin sorularıyla sürekli sözünün kesildiğini ifade eden A.B., bu sorular nedeniyle yaşadığı olayın travmasını atlatamadığını söyledi.
Mahkemede yaşadığı baskıdan kaynaklı birçok detayı atlattığını söyleyen A.B. “Zaten zor konuşabiliyordum. Mağdur olan benim ama sanki bir çelişki yaratmam isteniyor gibi hissettim” diyerek mahkemede sanık avukatlarının bir yandan özel hayatına dair sorular sorduğunu belirtti.
Sanık avukatların sorularının hakaret boyutuna ulaştığını anlatan A.B., bu sorulara itiraz edince mahkeme heyetinin tepkisi ile karşılaştığını belirtti. “Duruşmada mağdur değil, sanki sanıktım” diyerek yaşadıklarını özetleyen A.B., “En çok da 'Olay esnasında bağırdın mı, direnç gösterdin mi?` diye sorulan sorular beni üzdü” dedi.
Rapor var ceza yok
Tecavüze dair mahkemenin “ıspat” için istediği Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporlara rağmen sanığın cezalandırılmamasına tepki gösteren A.B., “Bazen sanıkla karşılaşıyorum. Bana, ‘Şikayet ettin de ne oldu' der gibi baktığını hissediyorum. Bana bu kötülüğü yapan adamın bakışındaki o pişkinliği hissettim. Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebiliyor. Böyleleri hak ettiği cezayı almadıkça, ben ve benim gibi birçok kadın adalete olan inancını yitiriyor” şeklinde konuştu.
Olay gecesi, M.Ö.K’nin “Nefesini keseceğim” sözleriyle de ölümle tehdit edildiğini aktaran A.B., tecavüz, şiddet ve ölüm tehdidi suçu işleyen bir erkeğin serbest geziyor olmasına tepki göstererek, “Ben ve benim gibi tecavüze uğrayan kadınların adalete olan inancı kalmıyor” diye belirtti.
"Hakkımı aramaya devam edeceğim"
“Bana değil, ona inanmayı tercih ediyorlar” diyen A.B., sözlerini şöyle tamamladı:
“Ortada raporlar var, ona rağmen beraat ihtimali çok ağır. Hakkımı aramaya devam edeceğim. Yerel mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, avukatlarımın ve ailemin de desteği ile birlikte sonuna kadar haklı davamın arkasındayım."