Diyarbakır’da kitlesel Newroz

2024 Diyarbakır Newroz'u gerçekleştirildi. “Özgürlüğün ve barışın zamanı” denilen Newroz kutlamalarının sonuncusu Diyarbakır'da yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Mart 2024
  • 15:30

2024 Diyarbakır Newroz'u kitlesel ve coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. “Özgürlüğün ve barışın zamanı” denilen Newroz kutlamalarının sonuncusu Diyarbakır'da yapıldı.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Bağlar ilçesinde bulunan Newroz Parkı'ında bir miyonu aşkın kişi bir araya geldi.

“Rabe dema azadî û serkeftinê ye” (Kalk, özgürlüğün ve barışın zamanıdır) şiarıyla gerçekleştirilen Newroz kutlamasında 6 farklı giriş noktası yer aldı.

Kemal Kurkut vurulduğu yerde anıldı

Diyarbakır’da, 2017 Newrozu’nda polis tarafından vurulan Kemal Kurkut anıldı.

DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan ve Leyla Zana’nın aralarında olduğu bir heyet Kemal Kurkut’un vurulduğu yere karanfil bıraktı. DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Kurkut’u saygıyla andıklarını belirtti ve şunları dedi:

“Kemal Kurkut’u unutmayacağız. Her ne kadar onu katledenler, diğer katledilen davalar gibi cezasızlıkla sonuçlandırmaya çalışsa da, Kemal Kurkur ölümsüzdür. Biz bu davanın takipçisi olacağız.”

“Em li vir bûn, em li vir in û em ê her dem li vir bin” (Buradaydık, buradayız ve burada olacağız)

Bir dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı iken tutuklanan ve şu an DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı olan tutsak Gültan Kışanak'ın mesajı okundu. Kışanak'ın mesajı şöyle: 

"Amed Newroz’unu direnç ve umutla selamlıyorum. Selam olsun Newroz ateşi etrafında buluşanlara… Selam olsun zulme karşı direnenlere… Selam olsun özgürlük sevdasıyla yanıp tutuşanlara… Selam olsun Newroz meşalesini elden ele dört bir yana taşıyanlara… Newroz, halkları özgürlük ve barış halayında yan yana getiren tarihi bir mirastır. Ey tarih, umutlan! Mirasın emin ellerde. Newroz’un Kürtler açısından daha özel anlamları var fakat Newroz bütün Ortadoğu halklarının, Kafkas halklarının ortak bayramıdır, bu anlamda da son derece önemlidir. Demek ki, bayramlarımızı ortaklaştırabiliyorsak; acılarımızı da ortaklaştırabilir, çözümlerimizi de ortaklaştırabiliriz. Newroz baharın müjdecisidir. Newroz ateşi bütün soğukluğu, karakışı geride bırakan, herkesin yüreğine sımsıcak yeni umutlar müjdeleyen bir bayramdır. Bütün halklar için böyledir. Newroz baharın, değişimin müjdecisidir. Newroz gelince karakışı geride bırakır, Newroz’un sıcaklığına ve rengarenk baharına kapılarımızı açarız. O nedenle, Newroz mazlumların, ezilenlerin baharı; zalimlerin, despotların ise karakışıdır. Çünkü yaşamın özünde özgürlük vardır, baskı, zulüm esaret egemenlerin icadıdır. Yaşam her zaman özüne kavuşmak için direnir ve kazanır. Bu kez de öyle olacak, yaşam kazanacak, özgürlük kazanacak, Newroz kazanacak. Newroz DEM’i, şimdi yaşamı ve özgürlüğü kazanmanın DEM’i! Em li vir bûn, em li vir in û em ê her dem li vir bin. (Buradaydık, buradayız ve burada olacağız)"

Newroz alanında ilk konuşamayı yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk şunları dedi:

"Bu Newroz'da 3 şey söyleyeceğiz ve konuşmamızı bitireceğiz. Özgürlük için 3 şey lazım. Bunların yerine getirilmesi lazım. Ulusal birlik, Kürt sorununa çözümü, Öcalan'a özgürlük” Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Aynur Sarıca kitleye seslendi.

Tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için 116 gündür açlık grevindeki siyasi tutukluların gönderdiği mesaj okundu.

Daha sonra DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayları Serra Bucak ve Doğan Hatun konuştu. Bucak şunları dedi:

“Bu Newroz Kürt ulusal birliğine vesile olsun. Kalıcı bir çözüme vesile olsun. 31 Mart'ta ilk başta sandıklara sahip çıkacağız. İşgalcilere öyle bir cevap vereceğiz ki, bir kez daha irademizi gasp etmeye yeltenemeyecekler. Biz halkımıza güveniyoruz."

DEM Parti Belediye Eş Başkan adayları Doğan Hatun, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, Kürt siyasetçi Leyla Zana konuşma yaptı.

Abdullah Öcalan'ın geçmiş yıllarda Newroz'a dair yaptığı değerlendirmeler okundu. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, değerlendirmeleri okudu. 

Programın son konuşmacısı DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan oldu. Bakırhan konuşmasını şu çağrıları yaparak sonlandırdı:

"Birinci çağrımız devlete iktidaradır. Savaş, statüsüzlük, cezaevlerine koyarak bu halkı yolundan çeviremezsiniz. İşte meydan işte halkın ortaya koyduğu irade. Eğer görüyor duyuyorsanız buradadır. En tez zamanda savaş yerine Kürt ve Türk ittifakını demokratik bir şekilde güncelemeye devam ediyoruz sizi.

İki; yine iktidara ve toplumsal kesimleridir; Türkiye'nin önünde iki yol vardı ya bunların söylediği gibi savaş, çatışma ya da demokratik barışçcıl bir yöntem.. Onun için toplumsal kesimleri bu savaş çıgırtkanlığı karşısında doğru yol olan barış ve demokrasi mücadelesinin büyümeye çağırıyoruz. 

Üç; Mecis'te bilinmeye dil demekten, "teröristan" kavramlarınıdan vazgeçeceksiniz. Bir an önce bu siyasetinizden vazgeçin. Kürt gerçekliğini Kürdistan gerçekliği anlamak ve tanımak zorundasınız.

Dört; ezilenlere, muhalefete seslenmek isityorum. Kürt meselesinde cesur olalım, doğruları dile getirelim. İktidarın baskıcı yok sayan tutumunun yanında hizlanmaktan ziyade, biz muhalefet, Kürt meselesini özgürlük ve demokrasi meselesini daha fazla sahiplenerek büyütelim. Bu savaş çığırtkanlığı yapanların karşısında büyük bir barış zemini örelim.

Beş, bu çağrım Kürtlere.. Bakın Hewler'den Kobani'ye kadar yaşadığmız her toprak parçasına ne diyorlar "teröristan" diyorlar. Sadece burada Kemal Kurkut katledilmiyor, her gün Kürtlerin başına top ve mermi yağıyor. Bunlar sadece DEM PArti'nin düşmanı değil, 4 parçaya bölünmüş Kürdistan cografyasında yaşayan hepimiziz. Bütün Kürt partilerine 4 parçada yaşayan Kürtlerin örgütlerine çağrı yapmak istiyorum; şimdi ulusal birlik zamanı değilse ne zaman? Şimdi ulusal birliğimizi kuramazsak bu büyük operasyonu nasıl önleyeceğiz. Bugünden tezi yok Kürtler ulusal birliğini sağlamalı, birliği önündeki engelleri ortadan kaldırmalıdır.

Son olarak Türkiye'deki devrimci sol sosyalist demokrat bu faşisan düzene itiraz eden ezilenlere ve yoksullaradır. Bizler güçlü büyük bir ortak mücadele zemini yakalamak zorundayız. Nufüsun yarısı açlık sınırında yaşıyor, yarısı dilini kullanamıyor, inancını kullanamıyor. Bütün bunların taleplerinin demokratik bir zeminde karşılık bulması için sol, sosyalist güçleri demokratik, büyük, devrimci bir mücadele zeminde bir araya gelmeye çağırıyorum." 

Sanatçı Xezel Mistefa ve sanatçı Faraj Ali Pour sahne aldı ve Tunuslu sanatçı Emel Matlouthi'nin sahne aldı. Sanatçılar Mikail Aslan ve Arhat'ın sahne almasıyla da program son buldu.