2016’dan itibaren kasası boşaltılan Doğa Koleji okullarını yüzlerce milyonluk borcu halka yüklendi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), AKP Genel Merkezi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın işbirliği ile okullar İTÜ Vakfı’na devredilirken borçlara kamu bankaları kefil oldu.
Cumhuriyet’ten Ozan Çepni’nin haberine göre, yılan hikâyesine dönen satış sürecinin ayrıntıları ise şöyle:
Adım adım kriz
Doğa Koleji’nin 411 okulundan Metal Yapı’nın yönettiği 15 ildeki 214 okuldaki kriz, 2018’in ortasından itibaren geri dönülemez noktaya geldi.
41 ildeki 197 okul ise imtiyaz hakkı kullanımı yöntemiyle sadece isim hakkını kullansa da tartışmalardan etkilendi. Doğa Koleji kaynakları, krizin temelinin okulların 2016’daki devrinin ardından eski sahiplere yapılmayan ödemelerle başladığını belirtti.
Krizi derinleştiren ikinci adım ise velilerden peşin alınan yıllık ücretlerin sıcak para olarak Metal Yapı’nın inşaat projelerinde kullanılması oldu.
Bu süreçte Metal Yapı, okullar üzerinden ciddi miktarda kredi taleplerinde bulunsa da ödenemeyen borçlar nedeniyle kredi notu düşen kuruma, bankalardan yeni kredi sağlanamadı. 2018’e gelindiğinde ise kriz, öğretmen ve personel ücretlerine kadar yansıdı.
Okulların sigorta primi borcu da bu dönemde 200 milyon liranın üzerine çıktı. Yüzlerce öğretmen ise koşullarına dayanamadığı okullardan ayrıldı.
Krizin, AKP’nin eğitimdeki özelleştirme hedeflerini tehdit eder hale gelmesinin ardından Saray ve bakanlıklar da sürece müdahil oldu.
Teminat talebi
MEB içinde okullara el konulmasından başlayarak birçok farklı plan yapıldığı öğrenilirken, en net çözüm ise okulların el değiştirilmesi olarak masaya yatırıldı. Bu süreçte Sümer Holding, Nişantaşı Üniversitesi ve Can Holding’in satış için farklı zamanlarda Metal Yapı’nın sahibi Ömer Saçaklıoğlu ile görüşmeler yaptığı belirtildi. Son olarak Aydın Üniversitesi’nin adı geçti. Satış aşamasına gelinse de Doğa okullarının mali işlerini yürüttüğü, alacaklı konumdaki Denizbank ve Garanti Bankası’nın ciddi teminatlar istemesiyle pazarlık masası devrildi.
Alıcı arayışı, “alıcı yaratma” sürecine dönüştü ve İTÜ Vakfı devreye sokuldu. Sürecin hızlandırılması için Saray, MEB, AKP Genel Merkezi Hazine ve Maliye Bakanlığı devreye girdi. Okul yönetimi, alıcılar, bankalar ve Hazine ile koordinasyon için AKP Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde görevlendirme yapıldığı da öğrenildi.
Özel bankalara olan borçlar, devlet bankalarının teminatları ile vadelendirildi. 2016’dan itibaren defalarca kredi başvurusunda bulunulmasına karşın mali istikrarsızlık nedeniyle geçer not alamayan Doğa okullarının milyar liraya ulaşan borcu VakıfBank, Ziraat Bankası tarafından uzun vadeli kredilerle üstlenildi.