DEV TEKSTİL deprem bölgesinde emekçilerle görüşmeye devam ediyor. Alaattin Karadağ’ın köyüne de giden temsilciler emekçilerle dayanışma çağrısı yaptı.
Bölgede dayanışma çalışmalarını sürdüren DEV TEKSTİL temsilcisi şunları ifade etti:
“Merhaba sevgili dostlar. Antakya’nın köylerine gitme fırsatımız oldu. Alaattin Karadağ’ın köyü Karaali köyüne gittik. Emekçilerle konuştuk, yıkımın büyük olduğunu bir kez daha gördük. İnsanlar hala sokaklarda, 900 hanelik bir köyde 60 çadır var. İhtiyaçlar listesi kabarıyor. En acil ihtiyaç olarak çadır, barınma ve güvenlik sorununu olduğu belirtiliyor.”
Diğer bir DEV TEKSTİL temsilcisi ise şunları söyledi:
“Her yerin yıkıldığını gördük. AKP-MHP iktidarı buranın yerli halkını göçe zorlamaktadır. Ve demografik yapısını değiştirme gayreti içindeler. Ancak işçi ve emekçiler kendi imkanları ile buralarda kalmaya çalışıyorlar. Bizler buradaki emekçilerle dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz. Birlikte dayanışarak bu felaketlerden kurtulabiliriz.”
Akdeniz Armutlu Koordinasyon Merkezi'ne ziyaret
DEV TEKSTİL ve TOMİS temsilcileri Akdeniz Armutlu Koordinasyon Merkezi'ni de ziyaret ettiler. Kolektif emekle kurulan merkezde emekçilerle konuşan sınıf devrimcileri, depremzedelerin Antakya'nın tarihi ve kültürel dokusunun kaybolduğunu anlattıklerinı belirttiler. Depremde büyük yıkım yaşayan emekçilerin "Yörenin kültürünü buraları terk etmeyerek yeniden inşa edeceğiz" dediğini aktardılar. Ailelerinden pek çok insanı kaybeden emekçiler evlerine el konulacağını ifade ettiler.
"Mahallemizi bırakmayacağız"
Deprem bölgesinde konuşulan bir emekçi kadın ise şunları söyledi:
"Tüm ailemi kaybettim. Keşke ben ölseydim. Ben yaşayacağımı yaşadım. Çocuklar, gençler gitti. Gelmediler, kurtarmaya gelmediler. Şimdi devlet bize dağlarda depreme dayanıklı diye ev vereceğiz diyor. Bu güzel mahalleleri de zenginlere satacak. Yok öyle. Mahallemizi bırakmayacağız. "
"Devlet nerede, hiç görmedik yüzlerini"
Genç bir kadın ise şunları ifade etti:
"Bizim evimiz hasarlıydı, son depremde ağır hasarlı oldu. İlk gün kendimizi dışarı attık. Üst baş hiçbir şey yok. Ailelerimizi bulmaya çalıştık. Enkazdan sesler geliyordu. Kuzenimle 4 gün boyunca konuştuk. Enkaz altında beni kurtarın diyerek hayatını kaybetti. Ne yardım geldi ne kurtarma. Devlet nerede, hiç görmedik yüzlerini. Çığlıklarını dinlettiler bize. Devlet büyük sorumlu. Ne ölümüze ne dirimize saygıları var. Kepçeyle enkazlara girdiler.
Depremden önce okulda çalışıyordum. Cumartesi, pazar çağırıyorlardı. Mecbur gidiyorduk. Depremin olduğu gün maaşlarımız yatacaktı. 17 gün geçti hala ses seda yok. Evsiz kaldığımız yetmedi, maaşlarımıza da el koydular."
DEV TEKSTİL ve TOMİS temsilcileri gözlemlerini aktardı ve şunları vurguladı:
"Bugün kültür mozaiği olan Antakya'nın Karaali Köyü'ne ziyaret gerçekleştirdik. Karaali Köyü'ne giderken yıkımın boyutlarını bir kez daha gördük. Yol boyunca yer alan eblerin onlarcası enkaza dönüşmüş. Onlarcası yıkılmaya başlanmış. Depremde ağır hasar alan köyde emekçiler çadırların ve yardımların eksikliğini vurguladılar. Alaattin Karadağ'ın ailesinin de evleri ağır hasarlı. Hafif yaralarla depremi atlatan aile güvenli bölgelere yerleşmiş."
Alaattin Karadağ'ın mezarına ziyaret!
2009 yılında Avcılar'da polis tarafından katledilen komünist işçi Alaattin Karadağ'ın mezarı da ziyaret edildi. Devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen Karadağ ve devrim şehitleri anısına saygı duruşu yapıldı. Alaattin Karadağ'ın bıraktığı mücadeleyi büyütme sözü verilerek ziyaret bitirildi.
Kızıl Bayrak / Antakya