AKP-MHP rejiminde noter işlevi gören Meclis’te Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından verilen, “Covid–19 aşısının yurttaşlara ücretsiz uygulanması” önergesi ‘cumhur-mafya ittifakı’ oylarıyla reddedildi.
Pfizer’dan alınacak aşıların, Çin’den getirilecek aşılara göre daha güvenilir olduğunu ifade eden G. Paylan, “Çin’den gelecek aşılar yoksullara yapılacak, Pfizer’ın aşısı eczanelerde satılacak diye sağlık bakanı açıkça söyledi” açıklamasını yaparak, herkesin ücretsiz olarak aşılanması için Meclis’te önerge verdi.
Önergenin reddedilmesinin Anayasa'nın 56. maddesine aykırı olduğunu ifade eden CHP'li Mahir Polat, “Covid–19 aşısının vatandaşlara ücretsiz yapılması için TBMM'de verilen önerge cumhur-mafya ittifakı oylarıyla reddedildi. Aşı koruyucu sağlık hizmetidir ve Anayasa'nın 56. maddesi gereğince temel sağlık hizmeti olarak ücretsiz verilmelidir” dedi.
Aşının yoksul halka ücretsiz yapılmasına karşı çıkan ‘cumhur-mafya ittifakı’, boşalttıkları kasaları yeniden doldurmak için trafik cezaları, cep telefonu, pasaport, ehliyet, MTV vb. harçlara 2021 yılında yüzde 9,11 zam yapmayı kararlaştırdı.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, katıldığı bir televizyon programında, koronavirüs aşısıyla ilgili “Büyük oranda pandemi dönemindeki bu aşılar da ücretsiz yapılacaktır. Türkiye’de yüzde 99,9 ücretsiz olur” ifadelerini kullanmıştı. Bilim kurulu üyesinin yaptığı veya ona yaptırılan bu açıklamaya saray ve bakanlığı tarafından hiçbir tepki gelmedi.
Erdoğan’ın yalan ve demagojisi
Yalan ve hiçbir bağlayıcılığı olmayan içi boş vaatlerde bulunurken bütün sınırları ve bariyerleri parçalayarak enkaza çeviren Erdoğan, Covid-19'a karşı üretilen aşının şirketlerin kâr hırsına kurban edilmemesi gerektiğini buyurduktan sonra, “Tüm dünyayı kasıp kavuran milyonlarca insanın hayatını ilgilendiren bir meselede rant ve kar hesabının yapılması utanç vericidir. Daha önce dediğimiz gibi üretilen aşı tüm insanlığın ortak malı olmalıdır. Zengin fakir demeden tüm ülkelerin aşıya erişebilmesi çok önemlidir” demagojisi yapmıştı. “Aşımızı üretme yolunda hızla ilerliyoruz” diyerek umut tacirliğini sürdüren Erdoğan, “Unutulmamalıdır ki bu krizin üstesinden ancak hem devletin hem vatandaşın üzerine düşeni yapması hâlinde gelebiliriz” açıklamasıyla, aşının paralı olacağını dolaylıda olsa ifade etmişti.
Salgın ülkede kol gezerken esnek ve kuralsız çalışma koşullarının olağan hale getirilmesi, işten atma ve ücretsiz izne gönderme saldırısının yaygınlaşması, emekçilere açlık sınırının altında kalan ücretlerin dayatılması, AKP-MHP iktidarının gerçekte neyle meşgul olduğunu somut bir şekilde göstermiştir. Saray rejiminin bu saldırılarını geri püskürtülmesinin de aşının ücretsiz olarak sunulmasının da yolu toplumsal mücadelenin başarısına bağlı.