Cumartesi Anneleri’nin 778. Hafta eyleminde 25 yıl önce gözaltına alındıktan sonra bira daha haber alınamayan Murat Yıldız’ın akıbetini sordu. İHD İstanbul Şubesi’nin önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. İlk olarak eylem alanı olan Galatasaray Meydanı’na alınmamalarını teşhir edildi. Sonrasında 25 yıldır kayıp olan Murat Yıldız’ın akibeti soruldu. Açıklamada, Murat Yıldız’ın 19 yaşında karakola ifade vermek için gittiğini ancak bir daha geri dönmediği ifade edildi. Murat Yıldız’ın annesi karakola başvurusu ve karakoldan aldığı cevap aktarıldı. Karakoldaki polisler Murat’ı İstanbul’a götürürken feribottan atlayıp kaçtığını söylemiş. Açıklama da şunlar ifade edildi:
“Hanife Yıldız, Bornova ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurdu. Gebze Mahkemesi sanık polislerin beyanını baz aldı. Polislere 1,25 kuruş para cezası verdi. Aynı mahkeme davanın bütün dosyaları ile ortadan kalkması için karar verdi. İHD avukatı Gülseren Yoleri 2015 yılında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak dosyanın tekrar açılması için dilekçe verdi. Sonrasında iki yıl içinde tekrar kapatıldı.”
“Murat Yıldız’ın gözaltında kaybedilişinin 25. Yılında adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” denildi.
“Buradaki insanlar tertemiz. Sizinse yüzünüz kara, eliniz kanlı”
Murat Yıldız’ın annesi oğlunun işkeceye uğradığını anlatarak şunları söyledi:
“Düşünün ki bir anne, adaletinize güveniyor, polisinize güveniyor ve başka kötü bir şey olmasın diye size getiriyor. Ama 25 yıl olacak ki ben o acıyla nasıl yaşıyorum, ne yapıyorum? Hiç bir devletin görevlisi ‘sen nasılsın’ diye sormadı. Tüm polisini bu kapıya yığıyor, neden? Yığıyor ki ama ben konuşmayayım, ben anlatmayayım. Beni kimse görmesin, bizim acımız da kapansın gitsin. Bu bir anadan beklenmez. Şuraya bir bakın, buradaki tüm insanlar tertemiz. Ama sizse yüzünüz kara, eliniz kanlı. Ya nasıl yediniz ya nasıl? Bunlar ülkeyi babasının malı gibi paylaşıyorlar, bizeyse Galatasaray önünü yasaklıyorlar. Bizim bir mezar yerimizi bize layık görmüyorlar.”
“Cezasızlık hala Murat Yıldız davasında da devam ediyor”
Çocuklarını kaybeden annelere seslenen Yıldız, konuşurken fenalaştı. Kendini toparlayan annenin ardından Murat Yıldız’ın avukatı Gülseren Yoleri şunları ifade etti:
“Biz 20 yıl dolmadan, dosyanın kapatılmadan önce başvurmak istedik. Başvurduğumuzda ise dosyanın yıllar önce kapatıldığını gördük. Murat Yıldız’ın annesine yıllar önce feribottan atladı kaçtı diyenler, savcılıkta dosyayı kapatabilmek için “intihar’ diyerek geçmişler. Daha önceki kayıtlara ulaşmaya çalışırken gördük ki sadece soya kapatılmamış. Dosyalarda kaybedilmişti.”
Yine de dilekçe verildiğini aktaran Yoleri, dosyanın zamanaşımına uğramaması için verilen mücadeleyi anlattı.
‘Cemil’i getirdik’ diyemedim bağışla
Berfo Kırbayır’ın ölüm yıl dönümü hatırlatılarak oğlu Mikail Kırbayır’a söz verildi.
Cemil Kırbayır’ın akıbetini sormakla ömür geçiren Berfo Ana’yı anlatan oğlu şunları söyledi:
“Mücadeleni verdiğin Galatasaray bizden esirgeniyor. Keşke sana diyebilseydim ki ana vesayetin üzerine Cemil’in kemiklerini bulmadan ölmeyeceğim. Yanına kazdığımız Cemil’in mezarına ‘Cemil’i getirdik’ diyemedim bağışla.”
Ardınan Hanife Yıldız’ın yazdığı şiir okundu.