Cumartesi Anneleri Ayşenur Şimşek’in faillerinden hesap sorulmasını istedi

“25 yıldır Ayşenur Şimşek dosyasında maddi gerçeği açığa çıkarmayı ve ceza adaletini sağlamayı mümkün kılacak etkinlikte bir soruşturma yürütülmedi. Savcıları göreve çağırıyoruz. Gözaltında kaybetme süresiz biçimde soruşturmaya açık bir suçtur. Hemen şimdi Ayşenur Şimşek dosyasında etkin bir soruşturma başlatın.”

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 25 Ocak 2020
  • 15:03

 

Gözaltında kaybedilen yakınları için adalet arayan Cumartesi Anneleri bugün 764. kez buluştu. Eylemde, 1995 yılında gözaltına alınarak öldürülen eczacı Ayşenur Şimşek’in faillerinden hesap sorulmasını istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirilen eylemde ilk olarak basın açıklaması okundu. Cumartesi Anneleri üzerindeki baskı teşhir edilerek şunlar ifade edildi; “Hepimiz biliyoruz ki, Cumartesi Anneleri’nin engellenmesinin tek bir nedeni var: Toplumu korkuyla, baskıyla yönetmek isteyenler, onların korkuya meydan okuyan kararlı direngenliğinden rahatsızlar. Bu yüzden hukuku ve yüksek mahkeme kararlarını pervasızca ayaklar altına alarak Cumartesi Anneleri’ni susturmak istiyorlar. Kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak bir kez daha altını çiziyoruz; susmayacağız!”

Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu

90’lı yıllarda sağlık emekçilerinin örgütlenmesi için mücadele yürüten Ayşenur Şimşek’in Sağlık-Sen Ankara Şubesi Kurucu Başkanı olduğu ifade edildi. Mücadelesi sırasında çok kez gözaltına alındığı ve işkence gördüğü belirtildi. Ailesinin Ayşenur’la son görüştüğü 24 Ocak 1995 tarihinden bugüne kadar çocuklarını aradıkları, çeşitli makamlara başvuru yaptıkları ve her seferinde “Gözaltına alınmamıştır” cevabı aldıkları aktarıldı. 21 Mart 95 tarihinde aile kampanya başlattı ve bir ay sonra kızlarına Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştı.

Şimşek’in bulunmasının ardından yapılan otopsi raporunda bedeninde işkence izlerine rastlandı. Kafasından ve göğsünden silahla yakın mesafeden vurularak öldürüldüğü belgelendi. Açıklamanın devamında “Cansız bedeni üç hafta boyunca morgda bekletildikten sonra “kimliği meçhul kişi” olarak gizlice Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmişti. 25 yıldır Ayşenur Şimşek dosyasında maddi gerçeği açığa çıkarmayı ve ceza adaletini sağlamayı mümkün kılacak etkinlikte bir soruşturma yürütülmedi. Savcıları göreve çağırıyoruz. Gözaltında kaybetme süresiz biçimde soruşturmaya açık bir suçtur. Hemen şimdi Ayşenur Şimşek dosyasında etkin bir soruşturma başlatın.”

Kahrolsun faşizmin karanlığı”

Ayşenur Şimşek’in ablası Fatma Şimşek de kardeşini anlatan bir konuşma yaptı. Konuşmasında şunları dedi: “Aslında yok etmek istedikleri devrimci iradeydi. Ayşenur ve yoldaşları en yüce değerleri ile anılırken onlar kendilerini gizlemeye çalışıyor. Onlar yok oluncaya kadar mücadele devam edecek. Kahrolsun faşizmin karanlığı.”

Fatma Şimşek’in ardından Hasan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak da bir konuşma yaptı. Ocak şunları söyledi: “95 yılı yakınlarımızı sokakta topladığımız yıllardı. Biz Hasan için kampanya başlatırken Ayşenur’un ailesi de “Kızımız kayıp, arıyoruz” diyordu. Ayşenur’un arkadaşları Ankara’da yanımıza geldi. Daha sonra Ayşenur’un öldürülüp kimsesizler mezarlığına defnedildiğini öğrendi. Uygulanan işlemler aynıydı. Bu gösteriyor ki bu devleti yönetenler, bu devleti korku imparatorluğu haline getiriyor. Biz bu ülkenin adaletle yönetilmesini istiyoruz. Yönetenler bunu istemiyor. Ayşenur’u unutmadık. Bu ülkeyi bu zulme rağmen barışa adalete götürmeyi umut ediyoruz.”