İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri / İnsanları 988. hafta eyleminde Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu ve adalet istedi. Galatasaray Meydanı’nda polis bariyerlerinin önünde yapılan eylemde basın metnini komisyon üyesi Sebla Arcan okudu.
Arcan Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında sayı sınırlamasına dikkat çekerek şunları söyledi:
“İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya sesleniyoruz: Galatasaray yasağına yönelik attığınız olumlu adımın devamını getirin; Galatasaray’daki sınırlamaları kaldırın. Anayasa Mahkemesi kararının tam olarak uygulanmasını sağlama görevinizi yerine getirin.”
Açıklamanın devamında Cüneyt Aydınlar’ın gözaltında kaybedilişi üzerine şunlar söylendi:
“İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi olan Cüneyt Aydınlar, 20 Şubat 1994 tarihinde Bakırköy’deki Ömür durağında polisler tarafından gözaltına alındı. Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü. Burada 7 gün kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra, 27 Şubat 1994 tarihinde gözaltı kaydı yapıldı. Ancak aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 14 kişi mahkemeye sevk edildiklerinde aralarında Cüneyt yoktu.
Bu kişiler 17 Mart 1994 tarihinde avukatları aracılığıyla kamuoyuna bir açıklama yaparak, 2 Mart 1994 tarihine kadar Cüneyt Aydınlar ile birlikte gözaltında tutulduklarını söylediler.
İstanbul Emniyeti, Cüneyt’i soran ailesine ve İnsan Hakları Derneği avukatlarına ‘28 Şubat 1994 tarihinde yer göstermeye götürdük, elimizden kaçıp kayıplara karıştı’ cevabını verdi. Cüneyt’ten bir daha haber alınamadı.
Ailenin başvurduğu tüm yetkili merciler, elleri kelepçeli, ayakkabıları bağcıksız, görgü tanıklarının beyanına göre desteksiz ayakta duramayan birinin 30 kadar polisin elinden nasıl kaçabileceğini sorgulamadan polisin firar senaryosunu esas aldı.”
Aydınların firar ettiği yalanıyla dosyasında bir ilerleme sağlanmadan zaman aşımına uğratıldığı ifade edilen açıklamanın sonunda şunlar söylendi:
“Gözaltında kaybedilişinin 30. yılında, Cüneyt Aydınlar dosyasında maddi gerçeği açığa çıkartacak etkinlikte bir soruşturma-kovuşturma yapılması ve faillerin işledikleri ağır suçla orantılı olarak cezalandırması talebimizi bir kez daha tekrarlıyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin Cüneyt Aydınlar için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Açıklamadan sonra bariyerlerin ardına karanfiller atıldı.