Siyasetteki pasif duruşuna rağmen CHP, her kurultay için iddialı bir şiar bulmayı başarıyor. Bu kurultaya uygun görülen şiar ise “Hedef iktidar” oldu. Ankara Bilkent Odeon Kültür Merkezi'nde yapılan 37. Olağan Kurultay iki gün sürdü.
Dün parti Genel Başkanlığı’na yeniden seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM), Yüksek Disiplin Kurulu (YDK), Kültür ve Bilim Platformu (KBP) için kendi aday listelerini oluşturdu. Kılıçdaroğlu listesine aldığı kişileri kendisi seçerken, diğer adayların en az on delege tarafından önerilmesi şartı uygulandı.
Kılıçdaroğlu; PM’ye 80, YDK’ya 15, Kültür ve Bilim Platformu’na 12 kişiyi aday gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun PM listesinde, Merkez Yürütme Kurulu’ndaki (MYK) isimlerin tümü yer aldı. CHP’deki sol muhalefetin temsilcisi kabul edilen İlhan Cihaner genel başkanlık için aday adaylığını açıkladı. Ancak 68 delegenin imzasını toplayamadığı için aday olamadı. Kılıçdaroğlu fiilen rakipsiz kaldı. Tek aday olmanın rahatlığıyla hareket eden Kılıçdaroğlu, kendi ekibiyle birlikte PM, MYK, YDK, KBP için listeler hazırlayarak, CHP’deki ağırlığını pekiştirmiş görünüyor. Kılıçdaroğlu’nun listesini delip parti kurullarına seçilenler olsa bile, var olan durumu değiştirme şansları olamayacak.
Kurultayda gençler ve kadınlar için kota uygulandı. Parti kurullarına belirlenen kotaya göre kadın ve genç üye seçilecek.
2010’da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın istifasının ardından toplanan 33. Olağan Kurultay’da seçilen Kılıçdaroğlu, bugüne kadar yapılan genel başkan seçimli 5 kurultayın tümünde seçilmeyi başardı. Kılıçdaroğlu bu kurultayların ikisinde Muharrem İnce ile yarışırken, diğerlerine tek aday olarak girdi.
***
Genel kurulda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin tarihinin en ağır bunalımını yaşadığını, “yargı bağımsızlığı, ekonomi, eğitim, dış politika, toplumsal barış” olmak üzere temel 5 sorunu bulunduğunu söyledi.
Her kurultayda olduğu gibi, CHP liderliği bu defa da “kurtuluş reçetesi” babında 13 maddelik bir manifesto yayınladı. İcraat olmasa da isimlendirmede başarılı olan CHP liderliği, manifestoya, “İkinci Yüzyıla Çağrı Bildirisi” adını verdi.
Her kurultayda büyük vaatlerde bulunan ancak pratikte pek bir şey yapmayan Kılıçdaroğlu ile ekibinin bu defa da iddiası büyük. Kurultay’da yaptığı konuşmada, “Önümüzdeki ilk seçimlerle dostlarımızla beraber iktidar olacağız. Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız. Defalarca söyledim, her firavunun bir Musası, her Nemrut’un bir İbrahimi vardır.” dedi.
2010’de seçildiğinde “Devrimci Kemal” rüzgarı estiren Kılıçdaroğlu ile ekibi, bu on yılda dinci-faşist rejimin inşası karşısından kayda bir şey yapamadı. “Adalet yürüyüşü” ile bir “çıkış” yapan Kılıçdaroğlu, arkasını getiremedi. Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı da bir rüzgar estirmiş, ancak sonu tam bir hayal kırıklığı olmuştu. Ayasofya’da namaz kılacağını ilan eden M. İnce, bir ‘kasaba politikacısı’ olmanın ötesine geçemedi. Parlamentonun paçavraya çevrildiği bir süreçte seçimlere endeksli muhalefetin çapı ancak büyük vaatlerde bulunmaya yetiyor. Tabi bunun -kitleleri hayal kırıklığına uğratmak dışında- gerçek hayatta bir karşılığı olmuyor. Bu kurultaydan sonra da bir şeyin değişmesi için herhangi bir sebep görünmüyor.