İHD, iki yaşındaki çocuğun cinsel istismara maruz kalıp yaşamını yitirmesi üzerine şubesi bulunan illerde “Cezasızlıktan beslenen suç: Çocuk İstismarı” başlıklı açıklama yaptı.
İHD İstanbul Şube binasında düzenlen basın toplantısında açıklamayı şube başkanı Gülseren Yoleri okudu.
Yoleri, çocuk istismarının artmasında cezasızlık politikasının rolüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Çocuk istismarının yükselmesinde; etkin yargılama yapılmaması, failin kim olduğunun yargılamaya etki etmesi, koruyucu ve önleyici politikaların eksikliği büyük rol oynuyor. Çok sayıda davada da somut olarak gördük ki failler cezasızlıktan, siyasal iktidarın söylem ve eylemlerinden güç alıyor.”
Yakın zamanda yaşanan çocuk istismarlarını hatırlatan Yoleri, çocuğa yönelik cinsel istismarın önlenebilmesi için insan hakları savunucularının taleplerini şöyle sıraladı:
“-Cinsel istismar fiilinin ortaya çıkması durumunda etkin soruşturma ve cezai yaptırım süreci hızlı bir biçimde işletilmeli ve kısa sürede sonuçlandırılmalıdır. Faillerin, kurumların 'itibarı' değil, ‘ama’sız ‘fakat’sız çocuğun üstün yararı gözetilmelidir.
-İstismara maruz bırakılan çocukların psikososyal destek sürecini de içeren acil ve etkili sağlık tedbirleri alınmalıdır.
-Cinsel istismar fiili ortaya çıkmadan önce etkin koruyucu, önleyici politikalar üretilmeli ve bu politikaların yaygın uygulanabilmesi için gerekli mekanizmalar acilen oluşturulmalıdır.
-Çocukların doğrudan ulaşabilecekleri şikâyet/başvuru mekanizmaları yerel ve yaygın olarak yaratılmalı, bu mekanizmaları nasıl kullanabilecekleri konusunda çocuklar bilgilendirilmelidir.
-Çocukları güçlendirmek için cinsel sağlık ve bedensel söz hakkı eğitimleri verilmelidir. Bu eğitimleri oluşturacak olan kurullar, bağımsız uzmanlar ve çocuk hakları savunucuları ile birlikte çalışmalıdır.
-Çocuklarla ilgili alanlarda çalışan meslek gruplarına (öğretmen, polis, hâkim, sağlık personeli…) personeller, tüm yetişkinler düzenli olarak çocuk odaklı yaklaşım, çocukların bedensel söz hakkı eğitimleri verilmeli ve bu eğitimler periyodik olarak tekrarlanmalıdır.
-Çocuklar için önemli bir koruyucu/önleyici belge olan İstanbul Sözleşmesi’ne acilen geri dönülmelidir.”