Gezi Davası kararına tepkiler sürüyor. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde avukatlar kararı “adalet nöbeti” ile protesto etti.
Adliye içinde 11.00’de nöbete başlayan avukatlar saat 12.30’da adliye önünde eylem gerçekleştirdi. “Herkes için adalet!” pankartı taşınan eylemde konuşan Kemal Aytaç “Dün bu adliyede bir facia yaşandı” diyerek sözlerine başlayarak şunları ifade etti:
“Siyasal iktidarın görevlendirmiş olduğu infaz büroları aracılığı ile bir karar verildi. Bu cesareti kimden alıyorlar. Bunun adına hukuk ve yargı denilemez. Bilinmesi gereken bir şey var. Bunun hesabını soracağız. Yaptıkları yargılama, uyguladıkları yasa, yürüdükleri yol değildir.”
Eylemde Çarşı Davası avukatlarından biri söz alarak “Bizi figüran olarak davaya birleştirmeye çalıştılar. Sonra ayırdılar. Gezi onurumuzdur!” dedi.
Eylemde Gezi Davası tutsaklarından Can Atalay’ın gönderdiği mesaj okundu. Gezi'nin bu toprakların eşitlik, özgürlük ve adalet umudu olduğunun altını çizen Atalay, “Gezi'yi savunduk, savunuyoruz ve savunacağız” dedi.
CHP’li Özgür Özel de söz alarak “Karşımızdaki kötücül aklı tek başımıza yenemeyiz. Ama Gezi’de olduğumuz gibi birlikte olursak yeneriz” dedi.
Eylemde Türkiye Yazarlar Derneği başkanı da söz alarak “Gezi eğer suçsa, bunu 20 kişiye ödetmek yeryüzünün en kötü yazısıdır” dedi.
HDP Milletvekili Oya Ersoy ise “Tayyip Erdoğan’ın korkusu kadınlardan duyduğu, Gezi’den duyduğu korkudur. Korkunun eceli faydası yoktur. Gideceksiniz” dedi.
CHP’li Sezgin Tanrıkulu da söz alarak “Bu davanın iddianamesi ve kararı Saray’da yazıldı” dedi.
Eylemde çok sayıda avukat söz alarak yargının bağımsız olmadığını, talimatın Saray’dan verildiğini, kararın hukuksuz olduğunu vurguladı.
Kadın avukatlar adına yapılan konuşmada 28 Nisan’da İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkma çağrısı yapıldı.
Eylemde konuşan TİP Milletvekili Ahmet Şık ise şunları söyledi:
“Bu kararla ‘emekçilerin sömürülmesine, insanların borçları nedeniyle intihar etmesine, kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, devleti siyasi bir parti kılığına girmiş mafyayla soymaya devam etmek istiyoruz’ dediler. Gezi’de herkes konuştuğu için yapamadıklarını bugün herkes sustuğu için yapabildiler. Bu karar diyor ki ‘eğer ki bu zorlu mücadelede ben yine galip çıkarsam hepinizi onların yanına göndereceğim’. İtiraz etme zamanı. Bugün ses çıkarmazsınız, yarın ses çıkarmaya hakkınız olmayacaktır. Bugün bu bina içinde tıpkı siyasi parti kılığına girmiş mafya gibi hâkim, savcı kılığına girmiş o mafyanın tetikçiliğini üstlenmişlere şunu söyleyeceğim. Size bu yapılanların hesabını sormaz isek biz haysiyetsiziz.”
Eylemde sık sık “Her yer Taksim her yer direniş!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.