Buzullar rekor hızla eriyor

Yerküre üzerindeki insan ve canlı yaşam için yaklaşmakta olan bu felaketin hasarlarını hafifletmek, ancak yaşam biçiminin dramatik bir şekilde değiştirilmesiyle mümkündür. Bu ise doğa ile uyumlu, eşit bölüşümü esas alan, aşırı tüketimi engelleyen, karbondioksit salımını sınırlandıran bir yaşam biçimini zorunlu kılıyor. Kapitalizmin “daha çok üretim/daha çok tüketim” döngüsü bu değişimi imkansız kılıyor. Gidişatı durdurmanın tek yolu var, o da kapitalizm engelini ortadan kaldırmak.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Ekim 2020
  • 07:57

Bilim insanları gereken önlemlerin alınmaması halinde çok uzak olmayan bir gelecekte gezegenimizin tüm canlılar için yaşanması zor bir yer haline geleceğini belirtiyor. Yapılan ve yayımlanan bilimsel araştırmalar, döne döne buna işaret ediyor. İklim değişikliğinin, dünyamızın milyarlarca yıllık tarihinde, insan faaliyetinin bir sonucu olarak ilk kez bu kadar hızlı yaşandığı bilimsel olarak kanıtlanmış bulunuyor.

Kapitalizmin yol açtığı bu felaket, fosil yakıtların yaygın kullanımı ve dünya kaynaklarının hoyratça tüketilip ekosistemin tahrip edilmesinin sonucu olarak büyümektedir. İnsanlığın yüz yüze kaldığı bu felaket, pek çok alanda tüm yakıcılığıyla şimdiden hissediliyor.

İklim değişikliğinin tetikleyeceği buzulların erimesi, deniz ve okyanus seviyelerinin yükselmesi, seller, kuraklıklar, kıtlıklar, salgın hastalıklar, yüz milyonlarca insanın göç etmek zorunda kalabileceği gibi sorunlar insanlığı bekliyor. İnsanın ve doğanın sınırsız sömürüsü ve yağması, aşırı üretim ve aşırı tüketim üzerine kurulmuş kapitalist sistem, gezegenimiz üzerindeki tüm canlı yaşamı tehdit ediyor.

***

Buzullar dünya çapında gittikçe daha büyük bir hızla eriyor. Son birkaç yıldaki erime, 20. yüzyıla göre üç kat daha fazla. Araştırmacılar, erimenin artık durdurulamayacağını tahmin ediyor. World Glacier Monitoring Service (WGMS) 120 yıldan uzun süredir dünya çapında buzullardaki değişiklikler hakkında veri topluyor. İklim değişikliği karşısında buzullara neler olduğuna dair küresel bir resim elde etmek için dünyanın dört bir yanında yaklaşık yirmi farklı dağ bölgesinden buzullar gözlemlendi. Varılan sonuç, mevcut küresel buzul erimesinin tarihte eşi benzeri görülmemiş bir hıza ulaştığına işaret ediyor.

Alpler ve Himalayalar’da dramatik sonuçlar

Fransa, İsviçre, Avusturya ve İtalya’daki dağ buzulları, 2000 ile 2014 yılları arasında hacimlerinin yaklaşık yüzde 17’sini kaybetti. Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nden coğrafyacılar tarafından yapılan çalışmada elde edilen bu sonuç, 25 Haziran 2020’de Nature Communications dergisinde yayınlandı. Araştırmacılar, uydu verilerine dayanan yeni bir ölçüm yönteminin yardımıyla tüm Alp bölgesini ve tüm buzul hacmini - neredeyse aynı anda, buzulların alanını ve yüksekliğini - analiz edebildiklerini açıkladılar. 

Asya Himalaya Dağları’ndaki buzullar da, henüz Alplerle aynı düzeyde olmasa da hızla eriyor. Buzulların geçen yüzyıla göre artık her yıl yaklaşık iki kat daha fazla kalınlık kaybettiği tespit edildi. Buzulların şimdiki durumda yılda yaklaşık yarım metre kalınlık kaybettiği kaydediliyor. Bilim insanları, bunun temel nedeni olarak iklim değişikliğinden kaynaklanan küresel ısınmayı gösteriyor. 2000’den beri sıcaklıkların 1975-2000 yıllarına kıyasla bir derece arttığı hesaplanıyor. Doğrudan veya dolaylı olarak, bu büyük buz erimesi dünya nüfusunun yaklaşık onda birini etkiliyor. 

Bilim insanları, buz kayıplarının artık geri döndürülemez noktada olduğunu ifade ediyorlar.

Son yirmi yılda meydana gelen büyük buz kayıplarının dünyadaki birçok buzulun da dengesini bozduğu söyleniyor. İklim değişikliği ilerlemese bile buzulların erimeye devam edeceği belirtiliyor. Bilim insanları buzulların sıcaklık artışına gecikmeli olarak tepki verdiğini söylüyor. Bu nedenle dünyadaki on dağlık bölgenin buzullarında gözlemlenen küçülme sürecinin devam edeceği ifade ediliyor. 

Buzul erimesi nedeniyle deniz seviyesi yükseliyor

Buzulların erimesi doğa için ciddi sonuçlar doğuruyor. Buzul suları denizlere akmakta ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır. Bu Bangladeş, Pakistan, Tayland, Endonezya ve Mısır gibi ülkelerde birçok insanı tehdit ediyor. Deniz seviyesi sadece yarım metreden tam metreye yükseldiğinde, su altında kalacak olan bölgelerde yaşayan milyonlarca insan yerlerini terk etmek zorunda kalacak.

Nisan 2019’da, ETH Zürih’teki araştırmacılar, dünya çapında buzulların erimesi nedeniyle deniz seviyelerinin son yıllarda ortalama bir milimetre yükseldiğini gösteren bir çalışma yayınladı. Alaska, Patagonya ve Kuzey Kutbu çevresindeki arktik bölgelerdeki buzulların erimesinin bunda özel bir rol oynadığı tahmin ediliyor. İncelenen 19.000 buzulun, her yıl 335 milyar ton buz kaybettiği saptandı. Uydu verileri ve yerinde gözlemler sonucu, 1961 ile 2016 yılları arasında buz kaybının 9.000 milyar tondan fazla olduğu tahmin ediliyor.

ABD araştırma kuruluşu Climate Central’ın hesaplamalarına göre ise, dünya atmosferinin sıcaklığı dört santigrat derece artarsa, bazı iklim uzmanlarının korktuğu gibi, deniz seviyesi yedi metreden fazla yükselecek. O zaman dünya çapında bir milyardan fazla insan bu durumdan etkilenecek. Çin ve Hindistan’daki kıyı şehirlerinin özellikle tehdit altında olacağı, Almanya’da ise deniz seviyesindeki yükselmenin üç milyondan fazla insan için ciddi sonuçlar doğuracağı öngörülüyor.

Buzul erimesi sellere de neden oluyor. Küçülen buzullar kendi çevreleri içinde tehdit oluşturuyor. Buzulların eskisinden daha fazla erimesi, daha alçaklarda olan buzul göllerinde daha fazla su birikmesine neden olacak. Bu ise bir noktadan sonra basıncın yükselmesine, duvarların çökmesine ve böylece yıkıcı sellerin oluşmasına neden olacak. Bunlara kayaların gevşeyip çözülebileceği tehlikesi ekleniyor.

Buzulların erimesi uzun vadede kuraklığa da yol açıyor. Bu, özellikle And Dağları, Himalayalar ve komşu bölgelerin halkını güçlüklerle yüz yüze bırakacaktır. Bazı bölgelerde buzullar geçici olarak en önemli içme suyu kaynağıdır. Tarım ve sanayi şirketleri de buzullar ortadan kalktığında su kıtlığı tehdidiyle karşı karşıya kalacak.

İklim değişikliği, aynı zamanda kuzey ve güney kutuplarında da buzulların yok olmasına neden oluyor. Buralardaki buzullar 1980’lerde olduğundan altı kat daha hızlı eriyor. 2009’dan beri Antarktika, yılda yaklaşık 252 milyar ton buz kaybediyor.

Küresel iklim değişikliğinin önemli sonuçlarından biri de ekosistemdeki değişimin çöküşe doğru gitmesidir. On binlerce yıllık evrim sürecinde belirli sıcaklıktaki ortamlarda yaşamaya alışmış binlerce hayvan ve bitki türü küresel ısınmayla yok olacak.

Yerküre üzerindeki insan ve canlı yaşam için yaklaşmakta olan bu felaketin hasarlarını hafifletmek, ancak yaşam biçiminin dramatik bir şekilde değiştirilmesiyle mümkündür. Bu ise doğa ile uyumlu, eşit bölüşümü esas alan, aşırı tüketimi engelleyen, karbondioksit salımını sınırlandıran bir yaşam biçimini zorunlu kılıyor.  Kapitalizmin “daha çok üretim/daha çok tüketim” döngüsü bu değişimi imkansız kılıyor. Gidişatı durdurmanın tek yolu var, o da kapitalizm engelini ortadan kaldırmak.

Kaynak: www.br.de